Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3002
Karar No: 2014/5191
Karar Tarihi: 17.03.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/3002 Esas 2014/5191 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Genel kredi sözleşmelerine istinaden yapılan icra takibi davalıların haksız itirazları ile durduruldu. Davacı, itirazların iptalini talep ederek itirazın iptali davası açtı. Davalılar itirazların haksız olmadığını savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme, geçerli bir sözleşmenin olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verdi. Bu kararın temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, davalılardan birinin kesinleşmiş takiplere karşı dava açma hakkının olmadığını, diğer davalı şirket için ise sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığının araştırılması gerektiğini ve bu nedenle mahkeme kararının bozulmasına karar verdi.
Kanun maddeleri: Kesinleşmiş takiplere karşı dava açma hakkının olmaması ile ilgili kanun maddesi belirtilmemiştir. Ancak, dava şartı araştırması yapılması gereken konularda Türk Borçlar Kanunu'nun 11. Maddesi uyarınca araştırma yapılması gerekmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2014/3002 E.  ,  2014/5191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 24. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 03/06/2013
    NUMARASI : 2012/298-2013/156

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinin diğer davalı tarafından kefil sıfatıyla imzalandığını, bu sözleşmelere istinaden kullandırılan krediye ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu belirterek itirazların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, dava konusu icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkili olmadığını, zira davalı şirketin ikametgahının Beylikdüzü/İstanbul, diğer davalının ikametgahının ise Bakırköy/İstanbul olduğunu, dolayısıyla Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğunu, ayrıca kredi sözleşmelerindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, müvekkillerinin davacıya borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; davacı taraf her ne kadar kredi sözleşmesine istinaden İstanbul İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibine geçmiş ise de davalıların kredi sözleşmesindeki imzayı kabul etmedikleri, bu durumda da geçerli bir sözleşmenin bulunduğunun kabul edilemeyeceği, geçerli bir sözleşme bulunmaması nedeni ile sözleşmedeki yetkiye ilişkin hükümlerin uygunlanmayacağı ve genel yetki hükümlerinin uygulanacağı, davalı borçluların ikametinin de İstanbul adli yargı sınırları içerisinde kalmadığı, bu nedenle İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir icra takibinin bulunmadığı, bunun da dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalılardan M.. A.."a ödeme emri 23/10/2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu davalı yönünden 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 07/11/2012 tarihinde itiraz dilekçesi verildiğinden davalı Murat aleyhindeki takip kesinleşmiş olup kesinleşmiş takiplere karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı ve hukuki yarar dava şartı olup mahkemece re"sen gözetilmesi gerektiği düşünülmeden davalı M.. A.. yönünden de yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Davalı şirketin takibe itirazı süresinde olup itiraz dilekçesinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmiştir. Davalı şirket vekili yetki itirazında bulunurken dava konusu sözleşmedeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Dava konusu sözleşmede yetki şartı bulunmaktadır. Bu durumda icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın değerlendirilebilmesi için öncelikle sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yaptırılması gerekmektedir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan ve bu konuda araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi