Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2217 Esas 2016/2673 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2217
Karar No: 2016/2673
Karar Tarihi: 15.03.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2217 Esas 2016/2673 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/2217 E.  ,  2016/2673 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVALILAR : ... VE ARKADAŞLARI
    DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında...Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ..."in paydaş olduğu eski 639 parsel sayılı 1.480,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 358 ada 23 parsel numarasıyla ve 1.718,92 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlı bulunan eski 641 parsel sayılı 5.320,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 358 ada 22 parsel numarasıyla ve 4.004,56 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında tapuda paydaş olduğu taşınmazın sınırının, davalı tarafa ait 358 ada 22 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesinden kaynaklanan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Dava dilekçesi içeriğinden ve eski 639, yeni 358 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından, taşınmazda müşterek mülkiyet şeklinde davacı dışında başka paydaşların da bulunduğu ve davanın malik olan tüm paydaşlar adına açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın niteliği itibariyle müşterek mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazın bütünü hakkında açılacak davaların bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, davacıya diğer paydaşların davaya katılımını sağlaması için süre ve imkan tanınmalı, verilen süre içerisinde bu eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın usulden reddine, aksi halde yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
    15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    .

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.