Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/3541 Esas 2008/9766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/3541
Karar No: 2008/9766
Karar Tarihi: 24.04.2004

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/3541 Esas 2008/9766 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/3541 E.  ,  2008/9766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 20/11/2007
    NUMARASI : 2007/480-2007/591

    Davacı,  murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı S.D.ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    1-Hükmün, tefhiminin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 489ncu maddesinin yollamada bulunduğu aynı Kanunun 388. maddesindeki unsurları içerir biçimde yapılmadığından davacının temyizinin süresinde olduğunun kabulüne,
    2-Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 20.11.2007 günlü oturumda tefhim edilen kısa karar da “Davacının hak etmiş olduğu alacakların davalıdan tahsiline” gerekçeli kararda ise “Davacının tüm maddi zararı SSK’ca karşılandığından bu isteğinin reddine,15.000,00-YTL manevi tazminatın olay tarihi olan 26.08.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiştir.Hal böyle olunca da kısa kara ile, gerekçeli kararın aykırı olduğu ortadadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine , temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine,24.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.