3. Ceza Dairesi 2020/1680 E. , 2020/4747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığında dair karar ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen karara ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün 2009/13 Esas -12 Karar sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında verilen 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup, temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz mercii tarafından tetkik edilmek üzere, dosyanın temyizen incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ile ... hakkında hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığında dair kararlara ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında verilen hapis cezası yönünden; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan sanık ... müdafiinin, katılan sanıklar ..., ...., ... ve ..."in yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
a) Katılan hakkında Erzin Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 15.07.2013 tarihli raporda "sağ boyun bölgesinde sıyrık, sağ kosta altı yan bölgede sıyrık, sol bilekte şişlik sol dirsek üstünde künt cisimle oluşturulmuş sıyrıklar mevcut olduğu"nun belirtildiği ancak yüz bölgesinde yaralanmaya ilişkin bulgunun belirtilmediği, Hatay Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 26.08.2014 tarihli raporunda ise "sol gözde görme kaybına neden olduğu bildirilen yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesi niteliğinde" olduğunun belirtildiği ancak söz konusu görme kaybının olayla illiyet bağının olup olmadığı hususunda yeterli incelemenin yapılmadığı, katılanın olay öncesinde de gözlerindeki bozukluk nedeniyle tedavi görmesi karşısında, kişide mevcut görme kaybının olayla illiyet bağının olup olmadığı konusunda mevcut raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından, katılanın olay öncesinde gözleri nedeniyle gördüğü tüm tedavi evrakları da dahil olmak üzere katılana ait tüm doktor raporları ve tedavi evraklarının varsa grafileri ile birlikte temin edilerek Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesine gönderilerek, 5237 sayılı TCK"nin 86 ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde raporun aldırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanıklara isnat edilen 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 87/2-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının beş yıl hapis cezasından fazla olması nedeniyle, savunmalarının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, sanıkların savunmalarının talimat yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine aykırı davranılması,
c) Sanıkların üzerine atılı suça ilişkin, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e ve 87/2-b-son maddelerinde öngörülen hapis cezasının alt sınırının 8 yıl olduğu nazara alınarak, 5271 sayılı CMK"nin 150/3. maddesi uyarınca sanıklara istemleri aranmaksızın ayrı ayrı zorunlu bir müdafii atanması, savunmalarının müdafii huzurunda alınması ve yine müdafiin hazır olduğu duruşmada karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, müdafii yokluğunda savunması alınarak karar verilmesi suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Colozza et Rubinat/İtalya, 12.02.1985 A. 89, Is-30; Campbell ve Fell/Birleşik Krallık, A.80 28.06.1984) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve 5271 sayılı CMK’nin 150/3-2. ve 188/1. maddelerine muhalefet edilerek sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
d) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanıklara ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 86/1 ve 87/2-son maddelerinin uygulanması suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
e) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin ve sanıklar ..., ..., ... ve ..."in temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.03.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.