23. Hukuk Dairesi 2014/10479 E. , 2014/8502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı arsa sahibi ile müvekkili şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve inşaatın ilerlemesini sürüncemede bırakmasından dolayı aynı zamanda şirket yetkilisi olan diğer davacı ..."ın şirketin diğer hissedarlarına karşı üstlendiği bu işten dolayı başarı sağlamak ve şirket zararını önlemek amacıyla davalının sorun çıkarmaması için şahsi olarak davalıya 60.000,00 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, bu taahhüdün ve yapılan protokolün davacı şirketle ilgisinin bulunmadığını, müvekkili ... tarafından taahhüt edilen bu miktar ödendiği halde kötüniyetli davalının protokolü yeniden takibe koyarak aldığı parayı bir daha almaya çalıştığını ileri sürerek, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça sunulan ödeme makbuzlarının miktarının 22.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia ettiği ve takibe koyduğu meblağın da zaten 38.000,00 TL olduğunu, 30.000,00 TL"lik ödemenin ise protokole ilişkin bir ödeme olmayıp, hisse devrinin tamamlanması karşılığında yapılan bir ödeme olduğunu, davacının müvekkiline protokolden kaynaklı 38.000,00 TL borcunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın davalı ... ve davacı ... arasında düzenlenen 15.07.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ön protokolü ile ... ve ... Yapı İnş. Mim. Müh. Ltd. Şti. arasında düzenlenen tarihsiz protokolün birbirinin devamı olup olmadığı noktasında olduğu, her iki protokol incelendiğinde sonradan düzenlendiği iddia olunan davalı ve davacı ... Yapı İnş. Mim. Müh. Ltd. Şti. arasındaki tarihsiz protokolde ilk düzenlenen protokole bir atıf bulunulmadığı, devamı niteliğinde olduğunun anlaşılamadığı, birbirinden ayrı iki sözleşme olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, 15.07.2008 tarihli ön protokol ve tarihsiz protokole dayalı olarak borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında yapılan 15.07.2008 tarihli ön protokolde, davalı arsa sahibi ..."a anasözleşme olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalanması neticesinde toplam 60.000,00 TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, bu tutarın 5.000,00 TL"sinin nakit olarak 15.07.2008 tarihinde ödendiğinin belirtildiği ve protokolün altının ... tarafından imzalandığı, tarihsiz protokolde ise, davalı arsa Sahibi ..."a ödenmesi taahhüt edilen 60.000,00 TL"nin 10.000,00 TL"sinin ödendiği belirtildikten sonra kalan 50.000,00 TL"sinin ne şekilde ödeneceğine ilişkin ödeme planının kararlaştırıldığı ve bu protokolün altının ""... Yapı"" yazısı altında ... tarafından imzalanmış olduğu, davacı ... tarafından sunulan muhtelif ödeme makbuzlarının toplamının 58.000,00 TL"yi karşıladığı açıktır.
Davalı vekili 27.02.2012 havale tarihli beyan dilekçesinde, toplam 22.000,00 TL"lik ödeme makbuzunu kabul ettiklerini, bu nedenle 38.000,00 TL yönünden takip başlattıklarını, davacıların dosyaya sunduğu 17.02.2012 tarihli 30.000,00 TL"lik ödemeye ilişkin belgenin dava konusu protokole ilişkin bir ödeme olmadığını savunmuştur.
Bu durumda mahkemece, tarafların ödemeye ilişkin iddia ve savunmaları değerlendirilip, ödeme belgeleri tartışılıp, sonucuna göre davacıların borçlu olup olmadığı ve varsa davacıların borcunun miktarının belirlenmesi gerekirken, davalı tarafça böyle bir savunma ileri sürülmemesine rağmen her iki protokolün birbirinden bağımsız olduğunun kabulü ile yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.