Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/12397 Esas 2018/9754 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12397
Karar No: 2018/9754
Karar Tarihi: 16.10.2018

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/12397 Esas 2018/9754 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/12397 E.  ,  2018/9754 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan ...’in hükümden sonra, temyiz aşamasında verdiği 03.10.2016 havale tarihli dilekçe ile şikayetten ve temyizden vazgeçtiği nazara alındığında katılma kararının hükümsüz kalması nedeniyle temyiz hak ve yetkisi ortadan kalktığından, 19.04.2016 tarihli katılan vekili aracılığı ile yaptığı temyizden de vazgeçildiği kabul edilerek sanık müdafinin temyizi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; sanığın asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "kastın yoğunluğu, sanığın amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olmakla, hüküm fıkrasının birinci paragrafında yer alan “amaç ve saik” ibarelerinin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.