5. Hukuk Dairesi 2020/11870 E. , 2021/1392 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasında ... ... 15. Asliye Hukuk ile ... ... 11. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R -
... ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesince, 6100 sayılı HMK"nın 4/a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar" ın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu belirtildiği, dava konusu alacağın hasılat kira alacağına ilişkin olduğu, kira alacağı kapsamına giren davalara 6100 sayılı HMK"nın 4/a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin bakmakla görevlendirildiği, davacının talebininde bu kapsama girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesince ise, davanın 08/07/2010 tarihinde açıldığı, ... ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/440 Esas, 2013/705 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 33.750,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazla istemin reddine karar verildiği, hüküm taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı"nın 2015/18287 Esas, 2017/5791 Karar sayılı kararı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın hasılat kirası sözleşmesinden kaynaklandığı göz önüne alınarak, dava konusu yazılı sözleşmede ödenecek kira (yevmiye) bedeli kısmı boş bırakılmış (belirlenmemiş) olduğundan, aylık kira bedelinin ne olduğu konusunda ispat külfetinin davacılara ait olduğu da gözetilerek, bu yönde yapılacak inceleme neticesinde hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozularak gönderildiği, dava tarihi olan 08/07/2010 tarihinde HUMK hükümlerine göre değere bağlı olarak görevli mahkenin belirlendiği, dava tarihi itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin uyuşmazlığı görmekle görevli olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava, davacılar ve davalı ..."in murisleri olan ... ile davalı ... arasında akdedilen ve muris ..."na ait lokantanın davalı ... tarafından işletilmesini öngören 25/06/2006 tarihli sözleşme gereğince ödenmesi gereken yevmiye bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacılar, bu sözleşme gereği davalı ... tarafından ödenmesi gereken bedelin işletmenin günlük ortalama cirosu üzerinden belirlenmesi gerektiğini, bu bedelin de en az günlük cironun %20"si olacağını ileri sürerek bilirkişilerce hesaplanacak bu bedelin kendilerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava konusu sözleşmenin içeriğinin incelenmesinde, mal sahibi ..."na ait "... Taşfırın" isimli lokantanın kullanma ve işletmesinin, içindeki tüm demirbaşlar ile birlikte davalı ..."a bırakıldığı, her türlü zarar ziyan ve masrafın davalı ..."ye ait olacağı, mal sahibinin lokantanın işletmesi ile ilgili hiçbir konuda müdahalede bulunmayacağı ve davalı ..."nin mal sahibine (kar ya da zarar etmesi fark etmeksizin) haftalık bir bedel (bu kısım boş bırakılmıştır) ödeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu suretle, tarafların sözleşmedeki amaçlarının muris ..."na ait işletmenin tüm demirbaş eşyası ile birlikte davalı ..."ye kiraya verilmesinden ibaret olduğu ve bu haliyle sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Hâsılat kirasında kiralayanın önde gelen borcu, BK. 272 maddesi hükmüne göre, kiralananla birlikte kiralanmış menkul şeyler varsa bunlar dahi dahil olduğu halde kiralananı akitten maksut olan kullanmaya ve işletmeye salih bir halde kiracıya teslim borcudur. Teslim kavramı, kiralananın ve bunların içinde menkul şeyler varsa bunların da sözleşmedeki amaca uygun bir şekilde kullanılmak ve işletilmek üzere kiracıya terk edilmesini ifade eder.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK’nın 8. maddesi II. bendine göre, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK’nın 8. maddesi II. bendi gereğince tahliye, akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesinde görülür. Diğer istemlerde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Anılan hükümler çerçevesinde dava değerine göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.