8. Ceza Dairesi 2017/9451 E. , 2017/13178 K.
"İçtihat Metni" İftira suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/02/2016 tarihli ve 2015/8735 soruşturma, 2016/649 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin FETHİYE Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/04/2016 tarihli ve 2016/772 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, her ne kadar Fethiye Cumhuriyet başsavcılığınca, şüphelinin mağdurlara yönelik soruşturma, kovuşturma veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamak maksadıyla suçu işlediğine dair delil elde edilemediği, müştekiye karşı ise başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre şüphelinin müşteki ...’in adı ve imzasıyla hazırladığı/hazırlattığı ihbar mektubunu Üzümlü-Fethiye Postanesinden Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğüne göndererek, mağdurlar ... ve ... haklarında idari soruşturma yürütülmesine neden olduğunun anlaşılması karşısında, mağdurlar ve müştekiye yönelik gerçekleştirilen eylem nedeniyle iftira suçundan kamu davası açılabilmesi için yeterli delillerin mevcut olduğu, atılı suçun oluşup oluşmadığı yönündeki değerlendirmenin mahkemesince yapılması gerektiği gözetildiğinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.11.2016 gün ve 8215 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2016 gün ve KYB/2016-390543 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi ..."in, isminin kullanılarak Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü"ne gönderilen şikayet mektubunda, ... İlkokulu Müdürü olan mağdur ... ve müdür yardımcısı mağdur ..."in her öğrenciden haksız olarak 80 TL para topladıklarına ilişkin iddialarda bulunulduğunu, mektubun kendisi tarafından yazılmadığını belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, şüpheli ..."nün iftira suçunu işlediğine dair delil elde edilemediği, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda, 12/10/2015 tarihli şikayetçi ... adına yazılmış şikayet mektubunda İncirköy İlkokulu Müdürü olan mağdur ... ve müdür yardımcısı mağdur ... tarafından haksız olarak öğrenci başına 80 TL para toplandığına ilişkin iddialarla ilgili olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğünce idari inceleme yapıldığı, inceleme neticesinde iddia edilen hususlarının sübuta ermediği gerekçesi ile inceleme yapılmasına gerek olmadığına ilişkin karar verildiği, mektubun gönderildiği ... Postanesi"ne ait kamera görüntülerinden göndericinin... İlköğretim Okulu eski aile birliği başkanı olan şüpheli ... olduğunun tespit edildiği ve şikayetçinin şüpheli ile aralarında önceye dayalı husumet olduğuna dair beyanı da nazara alındığında; şüphelinin dilekçesinde yer verdiği iddiaların mağdurlar ... ve ..."a yönelik iftira suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususunda delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesine ait olduğu cihetle, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Fethiye Sulh Ceza Hakimliği"nin 04.04.2016 gün, 2016/772 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 23.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.