15. Ceza Dairesi 2021/911 E. , 2021/863 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan, sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK.nın 158/1-e,43/1,168/1,62,52/1-2,52/4,53/1 maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis ve 37.500,00 TL. adli para cezası ile, resmi belgede sahtecilik suçundan ise 5237 sayılı TCK.nın 204/1,43/1,62,53/1 maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19/09/2019 tarih ve 2019/202 esas 2019/279 karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin vaki temyiz istemi üzerine düzeltilerek onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/09/2020 tarih 2020/13550 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmiş, 09/11/2020 tarih ve 2020/8978 esas 2020/11242 karar sayılı ilamıyla hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin verilen karara karşı yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 09/11/2020 tarih ve 2020/8978 esas 2020/11242 kjarar sayılı ilamında sanık ... hakkındaki verilen kararının KALDIRILMASINA,
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bolu İl Özel İdare Müdürlüğü Muhasebe Şefliği’nde Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni ve fiilen Mali Hizmetler Müdürlüğü’nde Muhasebe Servis Sorumlusu olarak görev yapan sanığın, bu görevi sırasında Bolu İl Genel Meclisi Üyelerinin yapmış oldukları toplantılara ilişkin 2008 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarına ilişkin bordroları hazırlarken il genel meclisi üyelerinin alacakları tutarları hak ettikleri oranda yazdığı halde, toplamları olması gerekenden fazla yazarak, yazdığı miktarlar kadar fazla paranın tahakkuk etmesini sağlayarak bankadan çektiği ve il genel meclisi üyelerine hak ettikleri paraları dağıttıktan sonra fazla tahakkuk ettirdiği, 2008 yılı Mayıs ayı için 3.758,96, Haziran ayı için 3.758,96, Temmuz ayı için 3.758,96, Eylül ayı için 3.908,00, Ekim ayı için 3.908.00, Kasım ayı için 5.210,66, Aralık ayı için 1.302,67 TL olmak üzere toplam 25.606,21 TL parayı mal edindiği, sanığın eyleminin 23.01.2009 tarihinde bordroların yapılan kontrolü sırasında iç kontrol sonucu tespit edildiği
Sanığın geçmiş dönemlerde de benzer şekilde eylemlerde bulunabileceğinden bahisle yapılan inceleme sonucunda; 2005 - 2007 yıllarında da benzer şekilde il genel meclisi üyeleri huzur hakları için düzenlenen bordrolarda il genel meclisi üyelerinin hak ettiklerinden daha yüksek miktarlar yazarak bordro düzenlediği, bu miktarlara göre düzenlenen ödeme emirleri ve tahakkuk belgelerinde ödeme işlemleri için paranın sanık tarafından bankadan çekildiği, il genel meclisi üyelerinin huzur haklarının ödendiği, sanığın 2005 yılı Temmuz ve Ekim aylarında toplam 1.081,60 TL, 2007 yılı Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ilişkin olarak 1.890,60 TL parayı mal edindiği, ayrıca 2007 yılı Ağustos ayı imar ve bayındırlık komisyonu bordrosunda gerçekte 5.318,50 TL huzur hakkı tahakkuk etmesine rağmen sanığın 03.09.2007 tarihli ödeme evrakını ve tahakkuk miktarında huzur hakkı miktarını 10.637 TL olarak gösterilmesini sağlayarak 03.09.2007 tarihinde bankadan bu parayı çektiği, huzur hakkı olarak 5.318,50 TL’yi imar ve bayındırlık komisyonu üyelerine ödediği, geri kalan 5.318,50 TL’yi de mal edindiği, bu şekilde sanığın zimmet suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın aşamalardaki ikrar içerikli savunmaları, 09.02.2009 tarihli bilirkişi raporunda; sanığın 05.12.2008 tarihi itibariyle toplam 25.606,21 TL Bolu Özel İdare Müdürlüğü parasını mal edindiği, 07.10.2009 tarihli bilirkişi raporunda ise; sanığın, 08.07.2005 tarihinde 540,80 TL, 07.10.2005 tarihinde 540,80 TL, 08.06.2007 tarihinde 516,84 TL, 04.07.2007 tarihinde 310,10 TL, 10.08.2007 tarihinde 531,85 TL, 03.09.2007 tarihinde 5.318,50 TL, 07.09.2007 tarihinde 531,85 TL olmak üzere toplam 8.290,74 TL Bolu İl Özel İdaresi parasını mal edindiği yönünde görüş ve kanaatlerinin bildirilmesi ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin 06/05/2019 tarih ve 2018/8568 Esas, 2019/4759 Karar sayılı bozma ilamından önce Yargıtay 5 Ceza Dairesi’nin 26/11/2012 tarih ve 2010/11214 Esas, 2012/12058 Karar sayılı bozma ilamına konu Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/05/2009 tarih ve 2009/44 Esas, 2009/86 Karar sayılı hükmünde atılı suçtan sanık hakkında “2 yıl 7 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” hükmedildiği, bu hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edildiği dikkate alınarak, ceza miktarına ilişkin bu hususun CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık açısından kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, dairemizin bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan 2 yıl 1 ay hapis ve 37.500,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, resmi belgede sahtecilik suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilerek sanık hakkında atılı suçlardan fazla ceza tayini suretiyle kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarına “Ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca infazın “2 yıl 7 ay 7 gün hapis cezası üzerinden yapılmasına” şeklinde ekleme yapılması suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.