Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13131
Karar No: 2016/7561
Karar Tarihi: 27.09.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/13131 Esas 2016/7561 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/13131 E.  ,  2016/7561 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04/06/2015 tarih ve 2014/1078-2015/533 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 27/09/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı tarafından yurt dışından ithal edilip müvekkilinin antreposuna konulan 2 palet-21.740 kg makine ve aksamından 1 palet-19.340 kg’nın antrepodan çekildiğini, kalan 1 palet 2.400 kg malzemenin ise antrepodan alınmadığını, müvekkilinin 20.05.2010 tarihli 43.378,59 TL bedelli faturayı düzenleyerek davalıdan ardiye ücreti talep etmesine rağmen davalının faturayı iade ettiğini ileri sürerek, 43.378,59 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı taraf davaya cevap vermemiş, ancak duruşmalara katılan davalı vekili davanın reddini istemiştir. .
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davalının kendi iradesiyle antrepoda işlevsiz bıraktığı malla ilgili ardiye ücretinin çoğalmasında davacının müterafik bir kusurunun bulunmadığı, davacı antrepocunun kendi uyguladığı tarife esas alınarak 13.03.2001 - 10.12.2010 tarihleri arasındaki dönem için talepte bulunabileceği, 2010 yılı öncesine ait rayiç birim fiyatlar üzerinden davacı alacağının 33.386,84 TL olarak hesaplandığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda anılan dönemdeki davacının ücret tarifesi esas alınırsa 34.772,96 TL yani daha yüksek bir ardiye alacağına ulaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 33.386,84 TL alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek ve 3095 sayılı Yasa"nın 2/2.maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.709,66 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27/09/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresinin sınırsız olduğu, ancak gümrük idarelerince gerek görülen hallerde eşyaya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanım tayin edilmesi için süre belirlenebileceği 4458 sayılı Gümrük Kanunu"nun 101/1 maddesinde düzenlenmiştir.
    Gümrük Yönetmeliğinin 346/1 maddesinde, eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresinin sınırsız olduğu, Yönetmeliğin 346/3 maddesinde müsteşarlığın özellikle beklemek suretiyle bozulabilecek eşya da dahil olmak üzere eşyanın antrepoda kalabileceği süre konusunda belirleme yapabileceği, Yönetmeliğin 346/4 maddesinde, eşyanın antrepoda kalabileceği süre konusunda bir tahdit konulmuş ise eşyanın antrepoya alındığı tarihten veya antrepolar arası nakil yoluyla başka bir antrepodan gelen eşyanın ilk antrepoya giriş tarihinden itibaren hesaplanacağı, Yönetmeliğin 346/5 maddesinde de antrepoda bulunan eşya için gümrükçe onaylanmış bir işlem ve kullanım tayin edilmesine ilişkin beyannamenin tescilinden itibaren 30 gün içinde işlemleri bitirilmeyen eşya ile bir süre tayin edilmiş ise bu sürede kaldırılmayan eşyanın, Kanun"un 177/1 maddesinin f ve g bentlerine göre tasfiye edileceği öngörülmüştür.
    Keza Gümrük Kanunu"nun tasfiye edilecek eşyaya ilişkin işlemler başlıklı 177/1-f maddesinde Yasa"nın 70/2 maddesine göre antrepoda bulunan eşya için gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım tayin edilmesine ilişkin beyannamenin tescilinden sonra 30 gün içinde işlemleri bitirilmeyen eşya, Yasa"nın 177/1-g maddesinde de, 101. maddeye göre belirlenen süreleri dolan eşyanın, 178. madde hükümlerine göre tasfiye edileceği düzenlenmiştir.
    Açıklanan yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü 2010/41 sayı 13.8.2010 tarihli genelgesi ile 6 ayı aşan süreyle gümrük gözetimi ve denetimi altında genel antrepolarda bulunan ancak sahipleri veya kanuni temsilcileri veya kanuni mirasçıları tarafından işlemleri takip edilmeyen, herhangi bir adli veya idari yargılamaya konu olmayan eşyaya yeni bir gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulması amacıyla 30 günlük süre verildiği yönünde antreponun işleticisi tarafından sahibine veya kanuni temsilcisine veya kanuni mirasçısına tebligatta bulunacağı, Yasa"nın 101/1 maddesi gereğince 30 günlük süre içerisinde eşyanın antrepoda kalmaya devam etmesi yönünde talepte bulunulmaması halinde eşyanın, Yasa"nın 177/g maddesi uyarınca tasfiye edilmesi Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüklerine bildirilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait eşya 09.03.2001 tarihinde davacının işletmecisi olduğu antrepoya tevdi edilmiş, davacı 20.05.2010 günlü fatura ile eşyanın antrepoda kaldığı 3343 gün için 43.378,59 TL antrepo ücreti talep etmiştir.
    Oysa, dava tarihinde yürürlükte bulunan Gümrük Yasası ve Yönetmeliğine göre düzenlenen 13.8.2010 tarih ve 2010/41 sayılı genelgeye göre, davacının eşyanın antrepoya tevdi edildiği 9.3.2001 tarihinden itibaren 6 ayın sonunda, davalıya tebligat yapması, eşyaların tebliğden itibaren 30 günün sonunda alınmaması halinde tasfiyesini talep etmesi gerekirdi.
    Davacı, açıklanan genelge hükümlerine aykırı davranarak zararın artmasına neden olmuştur.
    Bu halde, bozma ile kazanılan usuli kazanılmış haklar ihlal edilmemek kaydıyla mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 44. maddesi gereğince hükmolunan zarardan, dosya içeriğine ve hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken, yerel mahkemece Yasa-Yönetmelik ve Genelge hükümlerinin gözardı edilerek bu konuda olumsuz karar verilmesi doğru değildir.
    Açıklanan gerekçe ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi