3. Ceza Dairesi Esas No: 2015/23235 Karar No: 2016/2627
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/23235 Esas 2016/2627 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2015/23235 E. , 2016/2627 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 3 - 2015/97279 MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 08/01/2015 NUMARASI : 2014/683 (E) ve 2015/42 (K)
Gereği görüşülüp düşünüldü; 1)Mahkemenin 22.12.2009 tarihli kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, sanık müdafiinin bu karara yönelik itiraz yerine temyiz başvurusunda bulunduğu, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 28.11.2013 tarihinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının temyize tabi olmaması nedeniyle bu suçtan kurulan hüküm hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verdiği, Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre kanun yoluna başvuruda yapılan hata başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı, bu cihetle bahse konu karar hakkında yapılan temyiz başvurusunun itiraz olarak kabul edilip itirazın mahallince değerlendirirlmesinden sonra kesinleştirme işleminin yapılması gerektiği, somut durumda ise mahkemece sanık hakkında 22.12.2009 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin de başlamamış olacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2)Aralarında önceye dayalı husumet bulunan sanık ve katılanın olay günü karşılaşıp tartıştıkları, bu sırada sanığın biber gazını katılanın suratına sıktığı yargılama konusu olayda, ilk haksız hareketin hangi tarafın eylemi ile gerçekleştiği üzerinde durularak 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin somut olayda uygulanma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin kararda tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 9/2/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.