10. Ceza Dairesi 2009/15326 E. , 2014/18 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme :. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar :a) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma
b) Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 21.05.2013 tarih ve 2013/280-250 sayılı, aynı tarih 2012/1536 esas ve 2013/251 karar sayılı ve 01.10.2013 tarih ve 2013/444-402 sayılı kararında da belirtildiği üzere 5560 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanık hakkında, yasal gerekçe gösterilmek suretiyle birinci fıkraya göre doğrudan hapis cezasına hükmedilebileceği öngörülmüş olup, Mahkemece sanık hakkında hapis cezası verilirken gösterilen gerekçe yeterli görüldüğünden, tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Anayasa"nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm ve kararlarda, başvurulacak kanun yolu, başvuru yapılacak merci ve süresinin açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmektedir.
Sanık ..."in yüzüne karşı verilmiş olan hükümde, kanun yoluna başvuru süresinin başlangıcının, "hükmün tefhiminden itibaren" yerine, yanıltıcı bir biçimde "kararın tefhim ve tebliğinden itibaren" başlayacağının belirtilmesi nedeniyle hükmün sanığa yöntemine uygun şekilde bildirilmediği anlaşıldığından, sanığın 15.12.2008 tarihli dilekçesinin ilk hükme yönelik temyiz niteliğinde olduğu, daha sonra verilen 18.03.2009 tarihli temyiz talebinin reddi kararının hukuki hukuki değerinin bulunmadığı kabul edilerek, sanık ... hakkında verilen 20.11.2008 tarihli hükme yönelik inceleme yapılmıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Gün olarak belirlenen adli para cezaları, paraya çevrilerek sonuç adli para cezaları belirlenirken 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesi hükmüne aykırı olarak; uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi,
2- Hükmolunan adli para cezalarının, 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar... ve... müdafiileri ile sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hüküm fıkrasının C. bendinin 3. paragrafında yer alan “Sanıklara verilen adli günün 5252 sayılı Kanun gereğince” ibaresinin çıkarılarak yerine “Sanıklara verilen adli para cezalarının TCK"nın 52. maddesinin 2. fıkrası uyarınca” ibaresinin yazılması,
2- YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının TL’ye dönüştürülmesi
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.