Davacı, davalı işveren nezdinde Ocak 2001-2.4.2004 tarihleri arası çalıştığı günlerin tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle temyiz nedenlerine ve temyiz edenin sıfatına göre davalı SGK. Başkanlığı"nın tüm davalı Bedeliye Başkanlığı"nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacının davalı işveren Belediye Başkanlığına ait işyerinde 2001 yılı Ocak, Şubat, Mart ve 2002 yılı Mart, Nisan, Mayıs ayları ile 20.02.2004-02.04.2004 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece hizmet tespiti davasının kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde 2002 yılı Mart, Nisan Mayıs aylarında toplam 90 gün çalıştığının tespitine, işçilik alacakları davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverene ait 216621 sigorta nolu işyerinden davacının 1.7.1999, 8.2.2000, 18.4.2001, 1.6.2002, 22.4.2003 ve 19.2.2004 tarihlerinde işe başladığına dair işe giriş bildirgelerinin verildiği, davalı işyerinden 1999/3 dönmede 98 gün 8.2.2000tarihinden 2000/3 dönem arasında 306 gün, 18.4.2001-28.12.2001 tarihleri arasında 250 gün 1.6.2002 tarihinden 2002/3 dönem arasında 209 gün, 22.4.2003-31.12.2003 tarihleri arasında 250 gün, 20.2.2004-2.4.2004 tarihleri arasında 43 gün bildirimin olduğu, işyerinin 1.4.1994 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, işverence tutulan 2.4.2004 tarihli tutanakta davacının da aralarında bulunduğu 18 işçinin 29.3.2004-2.4.2004 tarihleri arasında işe gelmediğinin belirlendiği ve 27.2.2004 tarihli Toplu İş Sözleşmesinin dosya arasında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının hizmet tespiti isteminin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen hüküm yerindedir. Ancak hükme esas alınan işçilik alacaklarına ilişkin bilirkişi raporunda, davacının mevsimlik işçi veya geçici işçi statüsünde olup olmadığı tartışılıp belirlenmeden ve davacı işçi ile davalı işveren Belediye Başkanlığı arasında geçerli T.İ.S olup olmadığı tespit edilip incelenmeden, yine 2004/827 esas sayılı dosya arasında bulunan ücret bordrolarındaki veriler esas alınmak suretiyle hesaplama yapıldığı görülmektedir. Bilindiği gibi yıllık ücretli izin alacağı yönünden işin mevsimlik veya geçici iş olması önem arzetmektedir. Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsim veya kampanya işlerinde çalışanlar yıllık ücretli izin hakkından istifade edemez. Yine Toplu İş Sözleşmesinde her sezon bir kıdem yılı olarak kabul edilen mevsimlik işlerde işçiye ödenecek kıdem tazminatına esas alınacak ücretin, bir sezonda aldığı ücret ve bu ücrete yansıması gereken sosyal yardımlar toplamı 365’e bölünmek suretiyle tespit edileceği için işin mevsimlik veya geçici olduğunun açıkça belirlenmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca hesap raporunun hükme dayanak alınacak nitelikte olduğundan söz edilemez.
Yapılacak iş; davacı ile davalı işveren Belediye Başkanlığı arasında ferdi veya toplu iş sözleşmesinin olup olmadığını tespit etmek, davacının geçici veya mevsimlik işçi olup olmadığını açıkça belirlemek, davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığını, T.İ.S var ise davacının T.İ.S."ne taraf sendikaya üye olup olmadığı, dayanışma aidatı ödeyerek T.İ.S."den yararlanıp yararlanmadığı, T.İ.S."den istifade edebiliyorsa T.İ.S, mevsimlik veya geçici işçilere ilişkin hükümler gözetilerek ve mahkemenin 2004/827 Esas nolu dosyasında bulunan davacının en son ücret bordrosu da getirtilerek işçilik alacaklarına ilişkin hesap yaptırılarak sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan H.Belediye Başkanlığına iadesine, 19.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.