8. Ceza Dairesi 2017/5944 E. , 2017/13158 K.
"İçtihat Metni" Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 50/1-d maddesi uyarınca 4 ay süre ile Reyhanlı ilçesinde bulunan kahvehanelere ve internet kafelere gitmekten yasaklanma tedbirine çevrilmesine dair REYHANLI 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/06/2011 tarihli ve 2010/383 esas, 2011/400 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre,
1- Kayden 01/03/1994 doğumlu olup, suçun işlendiği 21/05/2010 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk ... hakkında tayin olunan cezadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmadan fazla ceza tayininde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1-d fıkrasında “mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma”, tedbirinde geçen “bir katına” ibaresinin ceza miktarı kadar süre olarak anlaşılması gerektiğinden, uygulanacak tedbir süresinin verilecek ceza miktarını aşmaması gerektiğinin gözetilmemesinde,
3- Suça sürüklenen çocuk ..."nın katılana ait tarlada bulunan trafodaki kabloları keserek çalmak suretiyle mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması ve kolluk tarafından tutulan tutanakta da trafoda kabloların kesilmesi dışında her hangi bir zararın olmadığına yönelik tespit karşısında, suça sürüklenen çocuk tarafından hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği sırada malın aynına zarar vermekten ibaret eyleminin ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağının gözetilmemesinde,
4- Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu, buna karşın mahkemece suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında bu rapor aldırılmadığı gibi bu hususta herhangi bir gerekçe gösterilmeden karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05.01.2017 gün ve 1122 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.01.2017 gün ve KYB/2017-2364 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk ..."nın katılana ait tarlada bulunan trafodaki kabloları keserek çalmak suretiyle mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması ve kolluk tarafından tutulan tutanakta da trafoda kabloların kesilmesi dışında herhangi bir zararın olmadığına yönelik tespit karşısında; suça sürüklenen çocuk tarafından hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği sırada malın aynına zarar vermekten ibaret eylemi nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeden TCK.nun 151. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Reyhanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14.06.2011 gün ve 2010/383 esas, 2011/400 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, suça sürüklenen çocuğa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmaması nedeniyle CMK.nun 223/2-a maddesi uyarınca beraatine, hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, bozma nedenine göre (1), (2) ve (4) no"lu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.