12. Ceza Dairesi 2019/3583 E. , 2021/2100 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında dava türü olarak “koruma tedbirleri nedeni ile tazminat” yerine “Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat” ve “26/11/2015” olan karar tarihinin “02/07/2015” olarak gösterilmesi ve mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/174927 ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı kapsamında, davacının 2911 sayılı kanuna muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme ve hakaret suçlarından 25/12/2014 – 27/12/2014 tarihleri arasında 2 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karara hükmedildiği kararın henüz kesinleşmediği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının 3.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, davacının üzerine atılı suçlar yönünden Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar müşteki Talha İşlek"e tebliğ edilmediği, bu nedenle 08.04.2014 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kesinleşmediği, CMK 142 ve devamı maddelerindeki yasal şartlar oluşmadığndan davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla bu nedenle usulüne uygun gerekçe ile davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı kurum lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, ücret takdir edilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 2. paragrafının “Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, hazineye verilmesine” şeklinde eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.