Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6580
Karar No: 2021/8638
Karar Tarihi: 20.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6580 Esas 2021/8638 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6580 E.  ,  2021/8638 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı tarafından duruşmasız, davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; oğlu olan davalının kullandığı krediler nedeniyle borçlanması üzerine yardım istediğini, 19/08/2010 tarihinde 22.000 TL bedelli kredi çekerek aynı gün davalının borçlarını ödediğini, davalının ise bugüne kadar borcunu ödemediği gibi başlatıtığı icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek; takipte talep ettiği işlemiş faizden feragat ettiğini beyanla, takibe vaki itirazın iptalini, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 14/03/2018 tarihli ve 2015/42662 Esas 2018/3099 Karar sayılı kararıyla; davacının 19/08/2010 tarihinde çektiği kredi ile davalıya borç verdiğine ilişkin iddiasını ispatlamak zorunda olduğu, bu nedenle taraflarca ileri sürülen deliller toplanıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; tarafların baba-oğul olmaları nedeniyle bildirdikleri tanıkların dinlendiği ancak tanıkların tarafların yakın akrabları olmaları nedeniyle beyanlarına itibar edilmediği, davacının davalıya borç verdiğine dair iddiasını yazılı delil ile ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacı tarafından çekilen kredi nedeniyle oğlu olan davalının borçlarının ödenip ödenmediği, eş söyleyişle takibe ve davaya konu edilen paranın davacı tarafından davalıya borç olarak verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.


    Kanunda açık şekilde bir ayrım yapılmamasına rağmen, hukukumuzda deliller; kesin ve takdiri delil ayrımı esas alınarak incelenmektedir. Kesin delil terimi takdiri delil teriminin karşıtıdır. Takdiri deliller; tanık (HMK m. 240-265), bilirkişi (HMK m. 266-287), keşif (HMK m. 288-292), senet dışındaki belgeler (HMK m. 199) ve kanunda düzenlenmemiş (HMK m. 192) deliller olup; bu deliller, koşullarını ve hükümlerini kanunun tayin etmediği, hâkimi bağlamayan, hâkimin üzerinde serbestçe takdir hakkını kullanabildiği delillerdir.
    Yukarıda açıklandığı üzere, 6100 sayılı HMK uyarınca tanık delili takdiri delildir. Aynı Kanun"un “Delillerin değerlendirilmesi” başlıklı 198 inci maddesine göre; “Kanuni istisnalar dışında hâkim delilleri serbestçe değerlendirebilir.”.
    Burada hâkimin; tanık beyanlarını hükmün gerekçe bölümünde serbestçe takdir ederken, sadece kendi vicdani kanaatinden bahsetmesi yeterli olmayıp ayrıca dinlenen tanığın ifadesinin, hangi nedenlerle hükme esas alınıp alınmadığını da belirtmesi gerekmektedir. Hukuk Genel Kurulunun 20/02/2013 tarihli ve 2012/9-843 E., 2013/253 K. sayılı kararında bu husus; “….sıklıkla başvurulan delillerden biri olan tanık beyanı, takdiri bir delildir, hâkimi bağlamaz ancak hâkim, tanık beyanını serbestçe takdir ederken sadece vicdani kanaati ile karar veremez. Tanık beyanları yönünde ya da aksine hüküm tesis edilmesi durumunda, tanık beyanının neden kabul edildiği ya da edilmediği açıklanmalıdır,…” şeklinde açıklanmıştır.
    6100 sayılı HMK’nın 255 inci maddesi uyarınca, aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Aynı maddeyle; taraflardan her birinin, tanığın davada yararı olduğu, tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler bulunduğu gibi nedenlerle, tanığın doğruyu söylemediğini iddia ve ispat edilebileceği düzenlenmiştir.
    Bu durumda mahkemece; tanık beyanlarının, toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK’nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 4,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi