Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7337
Karar No: 2014/8469
Karar Tarihi: 25.12.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7337 Esas 2014/8469 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/7337 E.  ,  2014/8469 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali, tespit ve ihraç kararının iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 2008/525 E. davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine, birleşen 2008/638 E. sayılı davanın açılmamış sayılmasına, birleşen 2009/65 E., 2009/66 E., 2009/55 E. sayılı davaların kabulüne ve birleşen 2010/360 E., 2010/502 E., 2010/357 E., 2011/201 E. sayılı davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekilince duruşmalı, birleşen 2008/525 E., 2010/360 E., 2010/502 E. davalarda davacı ..., asıl ve birleşen 2011/357 E. davada davacılar vekili, asıl ve karşı davada davalılar vekili ile birleşen 2008/638 E. davada davacı-birleşen 2010/360 E. davada davalı ... tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vekili Av. ..., asli müdahil ... vekili Av. ..., bir kısım davacılar vekili Av. ..., davacı-karşı davalılardan ..., ..., ... ve ... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Asıl davada davacılar vekili, davacıların, kooperatifin 23.03.2003 tarihli genel kurulunda alınan karar gereğince kooperatifin sabit ödemeli ortağı olduklarını, kooperatifin 12.03.2006 tarihli genel kurulunda aidat ödemelerine ve aidat belirlenmesine ilişkin 7 ve 10. maddelerinin iptali ile ilgili olarak ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/198 esas sayılı dosyasında açılan dava sonunda 7 ve 10. maddelerin iptal edildiğini, dosyanın halen Yargıtay"da olduğunu, 15.06.2008 tarihli genel kurulun 8. gündem maddesinde, anasözleşmenin 63. maddesine göre yönetim kurulunca çıkarılan 1.400,00 TL maliyetin, sabit fiyatlı ortaklar da dahil olmak üzere tüm üyelerden alınmasına, ayrıca, toplam kesin maliyetin sabit fiyatlar dahil tüm üyelere bölünmesi ile elde edilecek tutarın ilk 15.000,00 TL"sinin genel kurul tarihinden itibaren bir ay içinde senet karşılığında ödenmesine karar verildiğini, gündemin 9. maddesinde, sabit fiyatla daire satımına ilişkin 23.03.2003 tarihli genel kurul kararının iptali için yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiğini, bu kararların hukuka aykırı olduğunu, davacıların sabit ödemeli ortak olmaları nedeniyle 15.06.2008 tarihli genel kurulun 8 ve 9. maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili, anasözleşmenin emredici kurallarına aykırı olarak ve üyeler aldatılarak sabit üyeli ortaklık oluşturulduğunu, 2003 tarihinde alınan kararın tartışılması isteğinin anayasal bir hak olduğu ve kısıtlanamayacağı, sabit ödemeli üyelerin hiçbir masrafa katılmayacağı şeklinde yorumlanmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, bu kararın hukuka, yasaya ve anasözleşmeye aykırı olduğunu savunarak, asıl davanın reddine, karşı davada 23.03.2003 tarihli genel kurulun 8. gündem maddesinde alınan kararın geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/638 esas sayılı davasında, 23.03.2003 tarihli genel kurulda gündemin 8. maddesinde alınan kararın yasaya, anasözleşmeye aykırı düzenleme getirdiğinden bu maddenin geçersiz olduğunun tespitine, geçersizliğin tespiti halinde sabit fiyatla daire satın alan üyelerin ödeme yükümlülüklerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Birleşen bu davada asli müdahil ... vekili, fer"i müdahale talebinin kabulü ile 15.06.2008 tarihli 8-9-11 no"lu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/360 esas sayılı davasında davacı vekili, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/638 esas sayılı dosyasında açılan davanın muvazaaya dayalı olduğunu, 23.03.2003 tarihli genel kurulun 8. gündem maddesinde toplam 3 adet dairenin anahtar teslim satılmasına karar verildiğini, davacının ortaklığa girişte sabit ödemeli ortak olarak kaydının yapıldığını ve bu konuda kesinleşmiş yargı kararları olduğunu ileri sürerek, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/638 esas sayılı dosyasında açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine, 23.03.2003 tarihli genel kurul kararlarının kesinleştiğinin saptanmasına, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/638 esas sayılı dosyasında açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/502 esas sayılı davada davacı vekili, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/512 esas sayılı dosyasında karşı davacının açtığı davanın süre aşımı nedeni ile reddine, 23.03.2003 tarihinde alınan genel kurul kararlarının kesinleştiğinin saptanmasına ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/357 esas sayılı davada davacılar vekili, 23.03.2003 tarihli genel kurulda alınan sabit ödemeli ortaklık statüsünün tespitini, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/638 esas sayılı dosyasında açılan davanın esastan reddini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/525 esas sayılı davasında davacı vekili, müvekkilinin dairesini, kooperatifin sabit ödemeli ortağı olan ..."tan satın aldığını, ..."a ise ... 3. Noterliği"nin 1615 yevmiye ile 22.01.2003 tarihinde kooperatifin verdiği taahhütnameye göre anahtar teslim sabit ödemeli ortaklık tahsis edildiğini, davacının sabit ödemeli ortak olduğunun ve ödentilerden sorumlu tutulamayacağının yargı kararları ile de belirlendiğini ileri sürerek, 15.06.2008 tarihli genel kurulun 8,9,11. maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/201 esas sayılı davasında davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olan ...‘dan bağımsız bölüm satın aldığını ve kooperatif üyeliğine kabul edildiğini, noter sözleşmesinde, satıştan sonra herhangi bir aidat ve ödeme istenmeyeceğine dair kooperatif yetkililerince taahhüt verildiğini, kendisine sürekli olarak aidat borcu çıkarıldığını, üyelikten ihraç edildiğini, ihracın iptali için ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/309 esas 2010/728 karar sayılı dosyası ile dava açıldığını ve ihraç kararının iptal edilip kesinleştiğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatife borcunun olmadığının ve dairenin sabit fiyat garantisi ile satın alındığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/65 esas sayılı Davasında davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 23.03.2003 tarihinde yapılan genel kurulda alınan karar gereği sabit ödemeli ortak olarak üye olduğunu, genel kurulda alınan parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle ihraç edildiğini ileri sürerek, 20.10.2008 tarihli ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/66 esas sayılı dosyada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 23.03.2003 tarihinde yapılan genel kurul da alınan karar gereği sabit ödemeli ortak olarak üye olduğunu, genel kurulda alınan parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle ihraç edildiğini ileri sürerek, 20.10.2008 tarihli ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/55 esas sayılı dosyada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 23.03.2003 tarihinde yapılan genel kurul da alınan karar gereği sabit ödemeli ortak olarak üye olduğunu, genel kurulda alınan parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle ihraç edildiğini ileri sürerek, 20.10.2008 tarihli ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, 23.03.2003 tarihli genel kurulda alınan kararın iptali gerektiğini, verilen ihraç kararlarının doğru olduğunu savunarak, davaların reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, kök ve ek bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, asıl davada 12.03.2003 tarihli genel kurulun 8. maddesinde "Kooperatifin uhdesinde bulunan Yönetim Kurulunca satış bedelleri taahhüt edilen 3 adet dairenin 32.500,00 TL ve 2 adet 31.500,00 TL anahtar teslimi olarak onanmasına", 9. maddesinde "Sabit Fiyat garantisi ile üye yapılacak daireler için işlem yapma yetkisinin Yönetim Kuruluna verilmesi" şeklinde kararlar alındığı, bu genel kuruldan sonra asıl dava dosyası davacılarından ..."ın 30.09.2003 tarihinde 33.450,00 TL bedel karşılığı, ..."un 30.10.2003 tarihinde 40.250,00-TL karşılığı ve ..."ın 07.07.2004 tarihinde 46.500,00 TL karşılığında kooperatifin uhdesinde bulunan dairelerin devredilmek suretiyle ortaklığa kabul edildikleri ve anahtar teslim fiyatları ile satıldığı, bu nedenle de çevre düzenlemesi ve alt yapı dahil tüm masrafların satıcı (Kooperatif) tarafından ödenmesi gerektiği, sadece kooperatifin işletilmesi ile ilgili masrafların alıcıdan istenebileceği, hususları göz önüne alındığında, bu davacıların iptalini talep ettikleri 15.06.2008 tarihli genel kurulun 8. maddesindeki 1.400,00 TL"lik kesin maliyetin "sabit fiyatla daire sahibi olanlar dahil tüm üyelerden tahsiline" ve 9. maddesindeki "Sabit Fiyatla daire alınmasına ilişkin 23.03.2003 tarihli genel kurul kararının iptaline ilişkin dava açılmasına ilişkin Yönetim Kuruluna yetki verilmesi" şeklindeki iki genel kurul maddesinin davacılar ..., ... ve ..."ın kazanılmış haklarını ihlal eder durumda olduğu, bu nedenle yoklukla malul sayılacağından bu davacılar yönünden iptali gerektiği, diğer davacılar ... ve ..."ın sabit/peşin ödemeli ortak olmadıkları, ortaklıklarını diğer kooperatif üyelerinden devraldıkları, 8. ve 9. maddelerinde alınan kararlar, bu davacılar yönünden aleyhe bir durum oluşturmayacağı gibi, eşitlik ilkesine uygun olduğundan, bu davacıların iptal taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bunların açtığı davanın reddine, genel kurulda alınan sabit ödemeli ortaklık uygulamasının kaldırılması isteminin, kazanılmış hakkın bertaraf edilmesi anlamına geldiğinden, bu yöndeki talebin yerinde olmadığı gibi, kooperatif tüzel kişiliğinin, genel kurul kararının iptalini talep etme imkanı da bulunmadığından karşı davasının reddine, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/638 esas sayılı davanın, davacılar ... ve ... yönünden açılmamış sayılmasına, diğer davacılar yönünden ise genel kurulda alınan sabit ödemeli ortaklık uygulamasının kaldırılması isteminin, kazanılmış hakkın ortadan kaldırılmasına yol açacağından reddine, ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/360 esas sayılı davanın, davacı ..."in 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/638 sayılı asıl dava dosyasında taraf olmadığı ve açılan davanın niteliği göz önüne alındığında, sonuç olarak dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından reddine, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/502 esas sayılı davanın, davacı ..."in asıl dava dosyasında taraf olmadığı, keza asıl dava dosyasındaki karşı dava yönünden zaten bir hüküm kurulacağı göz önüne alındığında, sonuç olarak dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından reddine, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/357 esas sayılı davanın ...- ..., sabit/peşin ödemeli ortak olarak kabul edilmediğinden, bu konuda dava açmak için aktif dava ehliyetlerinin ve hukuki menfaatlerinin olmadığı, yine davanın tarafı olmayan ...-...-..."un bu konuda dava açmakta hukuki yararlarının olmadığı gerekçesiyle reddine, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/525 esas sayılı davanın, davacı ..."in ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/659 esas-2009/116 karar sayılı ilamı ile sabit ödemeli ortak olarak kabul edildiği ve bu kararın Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğinden, davacının sabit ödemeli ortaklık statüsünde olduğunun kabulü gerekeceği belirtilerek, 8. ve 9. gündem maddelerinin iptaline, 11. maddesinin sabit ortaklarla doğrudan ilgili olmayıp iptalini gerektirir bir neden bulunmadığından buna ilişkin talebin reddine, ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/201 esas sayılı davanın, davacı ...’in dava dışı ..."dan dairesini devraldığı ve üye olarak kabul edildiği, bu nedenle sabit ödemeli ortak kabul edilmesinin mümkün olmadığından davanın reddine, ihraç kararlarının iptali için açılan davalarda ise, gönderilen her iki ihtarnamede de istenen faizlerin fahiş olduğu, ihtarnamelerde talep edilen alacakların hangi döneme ait oldukları, dayanakları, talep edilen faizlerin hangi dönem için istendiği hususlarının açık ve net olarak belirtilmemiş olması ve ihtarnamelerdeki miktarların farklı olması nedeniyle her üç dava için çıkarma kararının dayanağını oluşturması gereken ihtarların usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle her üç davadaki ihraç kararlarının iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekili, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili, birleşen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/ 201 esas sayılı davada davacı ... vekili, 2009/66 esas sayılı davada davacı ... vekili, 2009/65 esas sayılı davada davacı ... vekili, birleşen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/ 55 esas sayılı davada davacı ... vekili, Birleşen 2010/357 esas sayılı davada davacılar vekili, birleşen 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/525 esas sayılı davada davalı vekili, birleşen 2008/638 sayılı davada davacı vekili, birleşen 2010/360, 2010/502 ve 2010/525 esas sayılı davalarda davacı vekili temyiz etmiştir.

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen 2009/65, 2009/66, 2009/55 esas sayılı davalarda davalı kooperatif vekilinin tüm, birleşen 2008/525 esas sayılı davada davalı kooperatif vekilinin ve davacı vekilinin tüm, karşı davada davacı kooperatif vekilinin tüm, birleşen 2008/638 esas dosyasında davacılardan ...‘ın tüm, birleşen 2010/ 502 sayılı davada davacı vekilinin tüm, birleşen 2010/360 sayılı davada davacı vekilinin tüm, birleşen 2011/ 201 sayılı davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Birleşen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/201 esas sayılı dosyasında davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Dava, peşin ödemeli ortak olduğunun ve üyelik nedeniyle davalı kooperatife borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili hakkında verilen ihraç kararının iptal edildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, çıkarma kararının bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa tebliğ edilip edilmediği, kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamıştır. Hukuki yarar dava koşulu olup, mahkeme dava şartlarını re’sen incelemekle görevlidir. Hukuki yararın dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve kararın kesinleşmesine kadar devamı gereklidir. Gerçekten de, ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna ve kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi zorunludur ve mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, iddia edilen ihraç kararının bulunup bulunmadığı, varsa kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece, davacının ihracına ilişkin iddia üzerinde durularak, varsa kararın akibeti araştırılmalı, kesinleşmiş ise, işbu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, üyelik koşulunun devam edip etmediği incelenmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
    Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda peşin ödemeli ortaklıkla ilgili yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu konuda aşağıda 3. bentte belirtildiği şekilde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi de doğru değildir.
    3-Asıl davada davacılardan ... ve ... vekili ile davalı kooperatif vekilinin, karşı davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Asıl Davada davacılar vekili, davacıların peşin ödemeli ortak olduklarını, borçlarının bulunmamasına rağmen 15.06.2008 tarihli genel kurulun 8 ve 9. maddelerinde aleyhine parasal yükümlülük yükleyen kararlar alınmak suretiyle kazanılmış haklarının ihlal edildiğini belirterek alınan kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptalini istemiştir. Mahkemece, davacılardan ..., ... ve ...’un peşin ödemeli ortak oldukları ve belirtilen genel kurulun 8. ve 9. maddelerinde alınan kararların kazanılmış hakları ihlal ettiği gerekçesiyle iptaline, diğer davalılar ... ve ...’ın peşin ödemeli ortak olmadıkları gerekçesiyle bu davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, peşin ödemeli ortaklıkla ilgili alınan 23.03.2003 tarihli genel kurul kararı gereğince kaç kişinin alındığı ve bunların kim olduğu, hangi bağımsız bölümlerin tahsis edildiği, bunlardan hissesini devreden olup olmadığı, varsa kime devredildiği konusunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı gibi bilirkişi raporuna davacılar tarafından yapılan itirazlar da usulüne uygun olarak giderilmeden karar verildiği anlaşılmıştır. Önceki genel kurul kararları ile bazı ortaklar lehine genel kurul kararı sonucu belli haklar kazanılmış ise, sonradan genel kurul kararıyla bu hakların ortadan kaldırılması söz konusu olamaz. O halde, mahkemece, kooperatif kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak, peşin ödemeli ortaklıkla ilgili 23.03.2003 tarihli genel kurul kararı gereğince kaç kişinin peşin ödemeli ortak olarak alındığı ve bunların kim olduğu, tahsis edilen bağımsız bölüm olup olmadığı, tahsis varsa pay devri olup olmadığı ve bu kapsamda davacıların peşin ödemeli üye olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, peşin ödemeli üye olduğunun anlaşılması halinde, genel giderler, çevre düzenleme ve altyapı giderleri dışında inşaat finansman giderlerinden sorumlu tutulamayacağı göz önüne alınarak, genel kurulca alınan karar gereği istenen borcun inşaat finansmanı ya da genel gider kalemlerinden hangisine ilişkin olduğu da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Keza, dosya kapsamından peşin ödemeli ortaklık statüsüne esas olan 23.03.2003 tarihli genel kuruldan sonra yapılan 12.13.2006 tarihli genel kurulda alınan ve peşin ödemeli ortaklar da dahil olmak üzere aidat alınmasına ilişkin karar alındığı ve davacılar tarafından ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/648 esas sayılı dosyasıyla genel kurulun bu kararının yoklukla malül olduğu ileri sürülerek, iptal davası açıldığı anlaşılmaktadır. Anılan dava ile dava konusu dosya sıkı irtibat halinde olup, bu nedenle bu dava dosyasının akıbeti de araştırılarak, incelenip, gerekirse dava sonucunun beklenebileceği veya bu dava dosyası ile şartları varsa birleştirilebileceği de gözetilmeden karar tesisi doğru değildir.
    Karşı davada, davanın reddine karar verilmesine rağmen kendini vekille temsil eden davalılar lehine vekâlet ücretine karar verilmemesi de hatalı olmuştur.
    4-Birleşen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 20010/357 esas sayılı dosyasında davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/638 esas sayılı dosyasında davacılar, davalı kooperatifin peşin bedelli ortaklıkla ilgili 23.03.2003 tarihli genel kurul kararının iptalini ve sabit bedelli ortak olanların kooperatife olan yükümlülüklerinin tespitini talep etmiş, birleşen 2010/357 esas sayılı dava dosyası ile davacılar bu dosyaya asli müdahale talebinde bulunmuş, mahkemece davacılardan ... ve ...’ın peşin ödemeli ortak olarak kabul edilmediğinden dava ve hukuki yarar, diğer davacıların ise davada taraf olmadıklarından hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, davacıların asli müdahale talebinde bulundukları ve peşin bedelli ortak olduklarını iddia ederek asıl davayı açtıkları, asıl davada verilen kararın yukarıda belirtilen nedenlerle bozulduğu, bu nedenle asli müdahillerin bu davayı açmakta hukuki yararları olduğu, asıl davada verilecek karar sonucunda peşin bedelli ortak olup olmadıkları belirleneceğinden ve müdahale talebinde bulundukları davanın da reddine karar verildiğinden davanın reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2009/65, 2009/66, 2009/55 esas sayılı davalarda davalı kooperatif vekilinin tüm, birleşen 2008/525 esas sayılı davada davalı kooperatif vekilinin ve davacı vekilinin tüm, karşı davada davacı kooperatif vekilinin tüm, birleşen 2008/638 esas dosyasında davacılardan ...‘ın tüm, birleşen 2010/ 502 sayılı davada davacı vekilinin tüm, birleşen 2010/360 sayılı davada davacı vekilinin tüm, birleşen 2011/ 201 sayılı davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, 2011/201 esas sayılı dosyasında davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı lehine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Asıl davada davacılardan Behcet Özkan ve ... vekili ile davalı kooperatif vekilinin, karşı davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar lehine BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 20010/357 esas sayılı dosyasında davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, birleşen 2009/65 esas, birleşen 2009/66 esas, birleşen 2009/55 esas, birleşen 2008/525 esas sayılı davalarda davalı kooperatiften fazla alınan harcın istek halinde iadesine, birleşen 2008/525 esas, birleşen 2010/502 esas, birleşen 2010/360 esas davalarda davacı ..."den fazla alınan onama harcının istek halinde iadesine, birleşen 2011/201 esas sayılı davada davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davacılar ve davalı kooperatif yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin yek diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi