23. Hukuk Dairesi 2014/5955 E. , 2014/8467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi zararın tazmini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı arsa sahibi tarafından feshedildiğini, yaptığı imalat bedelinin verilmediğini ileri sürerek, imalat bedelinden şimdilik 10.000,00 TL’nin imalat tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kooperatif tarafından süresi içerisinde yapılan inşaatın %7 oranında olduğunu, kaldı ki bu kısmın dahi doğal etkenlerden dolayı harap halde olduğunu, ekonomik bir değerinin bulunmadığını, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddi istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; mevcut yapının yürürlükteki mevzuata göre ruhsatın alınarak yasal hale getirilip getirilemeyeceğinin ve davalının mevcut imalatlardan yararlanıp yararlanmayacağının tespit edilmesi gerektiği, imalatların ekonomik değerlerinin belirlenmesi için ayrıca yapının test ve deneylerinin yapılarak bilimsel analiz raporlarının hazırlanması gerektiğinden mevcut delil durumuna göre imalatların ekonomik değerinin olup olmadığının tespit edilemediği, belirtilen eksikliklerin tamamlanması, özellikle mevcut imalatların ve yapı zemininin deney, test çalışması için gerekli giderin davacı tarafından karşılanmaması nedeniyle davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davada, 09.12.1997 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğinden bahisle yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalat bedelinin tahsili istenmiştir. Davalı savunmasında, yapılan kısmi imalatın çok uzun süredir tabiat koşullarına açık kaldığını ve artık işlevini yerine getiremez hale geldiğini dolayısıyla ekonomik bir değerinin olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu ve ek raporda davalı savunmasını değerlendiren net bir sonuca ulaşılmamış, bu konuda özellikle yapının test ve deneylerinin yapılarak bunların bilimsel analiz raporlarının hazırlanması halinde görüş bildirileceği belirtilmiştir. Mahkemece anılan bu raporlar üzerine anılan delilin sağlanması yönünde gerekli masrafı yatırması için davacı yana süre verilmiş ise de; verilen kesin süre içerisinde masraf yatırılmamıştır. Ne var ki, davalı vekili 25.10.2013 tarihli dilekçesinde bu delilin elde edilmesi için gerekli gideri kendilerinin yatırabileceğini bildirmiş, buna rağmen mahkemece davacının masrafları yatırmadığından bahisle red kararı verilmiştir. Oysa davalı vekili verdiği dilekçe ile bu masrafı yatırmayı kabul etmiş, mahkeme de bu sebeple verdiği ara kararından dönülmesi talebinin reddine karar verilmiş, davalı vekili de “bu ara kararı karşısında” artık karot deneyi masrafını yatırmak istemediğini bildirmiştir. Davalı vekilinin bu ifadesi ara kararına yönelik olarak yani karot deneyi ücreti ile ilgili masrafı davacının yatırmak zorunda olduğu yönündeki mahkeme ara kararına dairdir. Bu itibarla davalı vekilinin belirtilen delil için gerekli masrafı yatırmaktan vazgeçtiğinden söz edilebilmesi mümkün değildir.
Şu halde açıklanan durum karşısında HMK"nın 324/2. maddesi hükmü nazara alındığında davalı tarafa bilirkişi raporunda belirtilen karot deneyine ilişkin masrafı yatırması hususunda uygun süre verilip yatırdığı takdirde elde edilecek sonuç çerçevesinde bir hükme varılması gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.