15. Ceza Dairesi 2017/2541 E. , 2018/811 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira
HÜKÜM : 1-TCK 157/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri gereği mahkumiyet
2-TCK 268 delaletiyle 267/1, 269/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri gereği mahkumiyet
Dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından, temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın müşteki "a sahte kolye sattığı, müştekinin daha sonra yolda görmesi üzerine kendisine sahte kolyeyi satan şahsın sanık olduğunu beyan ettiği ve şikayeti üzerine yakalanan sanık hakkında dolandırıcılık suçundan soruşturma işlemlerine başlanıldığı, sanığın kendisini ablası olan ... olarak tanıttığı, 19/09/2006 tarihli adli rapor formu, yakalama tutanağı, ifade tutanağı, gözaltı kararı, nezarethane kayıtları ve Savcı görüşme tutanaklarının bu şekilde ... adına düzenlendiği, soruşturma devam ederken sanığın 20/09/2006 tarihinde durumu polis memurlarına açıklayarak gerçek kimlik bilgilerini verdiği iddia olunan olayda,
1-Sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik, sanık müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın gerçek kimliğini söyleyerek mağdur hakkında adli veya idari bir soruşturma başlamadan önce iftirasından dönmesi nedeniyle hakkında TCK"nın 269/1. maddesi gereğince verilen ceza miktarından 4/5 oranında indirim yapılması gerekirken, 3/4 oranında indirim yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından sırasıyla “269/1. maddesi gereğince 3/4 oranında", "3 ay hapis cezası", "2 ay 15 gün hapis cezası", 1500 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "269/1. maddesi gereğince 4/5 oranında", " 2 Ay 12 Gün Hapis cezası", "2 ay hapis cezası" ve “ 1200 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelemesinde;
Sanık hakkındaki diğer suç ile dolandırıcılık suçu birlikte işlenmediğinden sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 12/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.