23. Hukuk Dairesi 2014/2997 E. , 2014/8449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kira bedeli olarak davacıya 08.11.2002 keşide tarihli 42.000 ABD Doları bedelli çek verdiğini, davalının çek bedelini elden ödeyeceğini söyleyerek davacıyı oyaladığını, bu nedenle çekin bankaya ibraz edilmediğini, davalının tüm uyarılara rağmen borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine icra katibi başlatıldığını, davalının icra takibine vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çeke dayalı alacağın zamanaşımına uğradığını, çünkü çekin ibraz süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmediğini, ayrıca davalının söz konusu çek nedeniyle herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 07.03.2012 tarih ve 126 E., 1351 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, takip dayanağı çekin 02.11.2001 tarihli protokol gereğince inşaatın bulunduğu yerdeki eski binadaki maliklerin kira bedeli karşılığı düzenlendiği, davalı yanca ibraz edilen 17.09.2003 günlü davacının imzasını taşıyan “davalı şirket yetkilisi ..."dan kiraya mahsuben 10.000 USD aldım” yazılı makbuz içeriği ve altındaki imzaya davacı tarafından itiraz edilmediği, bu makbuzdaki paranın çek bedeline mahsuben alınmadığının savunulduğu, takip dayanağı çek kira bedeli karşılığı düzenlendiği ve makbuz ibrazı üzerine, davacı yanca makbuzda yazılı paranın protokol dışında başka bir kira ilişkisi karşılığı alındığı ileri sürüp kanıtlanmadığından makbuzda yazılı 10.000 USD"nin çek bedeline mahsuben ödendiğinin kabulü gerektiği, davalı makbuzda yazılı miktardaki ödemeyi yazılı belge ile kanıtladığından bu miktar yönünden kendisine yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılarak kullandırılmış olmasının davalı aleyhine hukuki sonuç doğurmadığı, ancak yazılı belge ibraz edilmeyen 32.000 USD"lik ödemeyle ilgili yemin teklif ettiği ve davacı yanca bu konuda yemin de icra edildiğinden 32.000 USD"lik ödeme savunmasının ispatlanamadığı, mahkemece, çek bedelinin 10.000 USD"lik kısmının 17.09.2003 tarihinde ödendiği kabul edilip, kalan 32.000 USD üzerinden davanın kısmen kabulüne ve bu halde alacağın miktarı yargılama sonucunda belirlenmiş olacağı ve likit olmayacağından icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; bozma ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulü ile itirazın 32.000 USD asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren faiz hesaplanmasına, icra inkâr ve kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.