19. Hukuk Dairesi 2018/3130 E. , 2019/4402 K.
"İçtihat Metni"
Davacı .... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... arasında görülen dava hakkında ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nden verilen 2014/498 esas ve 2016/26 karar sayılı ve 04.02.2016 tarihli hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 2016/17921 esas ve 2018/2577 karar sayılı ve 09.05.2018 tarihli ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile dava dışı ...Petrol ... Ltd. Şti. arasında bayilik sözleşmesi, akaryakıt alım satım sözleşmesi ve protokol imzalandığını, davalının taşınmazı üzerinde teminat olarak limit ipoteği tesis edildiğini, borçlu şirketin akaryakıt bedellerini ödememesi nedeniyle davacının alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için ... İcra Müdürlüğü’nün 2002/1174 esas sayılı dosyasından başlatılan takibe yapılan kısmi itirazın iptaline karar verildiğini, bu takipteki dava konusu taşınmazdaki ipoteğin paraya çevrilemediğini, bakiye borcun da ödenmemesi nedeniyle .... İcra Müdürlüğü’nün 2013/286 esas sayılı dosyası ile takiple paraya çevrilemeyen son ipoteğin paraya çevrilmesinin talep edildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya borcunun bulunmadığını, davacının önceki takibe dayalı itirazın iptali davası açması nedeniyle yeniden talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının bakiye alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın kabul edilen kısım yönünden iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2016/17921 esas ve 2018/2577 karar sayılı ve 09.05.2018 tarihli ilamıyla, “Davanın, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı tarafından davaya konu alacak hakkında aynı ipotekli taşınmazla ilgili olarak .... İcra Müdürlüğü’nün 2002/1174 esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı, takibe kısmı itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.07.2004"de 2003/419 esas ve 2004/677 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, söz konusu karar kesinleşmiş ise HMK 114/i maddesi uyarınca davanın kesin hüküm nedeniyle, kesinleşmemiş ise aynı Yasanın (ı) fıkrası uyarınca derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken mahkemece bu husus üzerinde durulmaksızın karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine yeniden yapılan incelemede; İİK’nun 150/e maddesinde “Alacaklı, taşınır rehninin satışını ödeme ve icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde, taşınmaz rehninin satışını da aynı tarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer.” düzenlemesi mevcuttur. Bu durumda yeniden takip başlatılması zorunluluğuna rağmen düşen takibe yenileme yolu ile devam edilmesi doğru değildir. Yargıtay 8. ve 12. Hukuk Daireleri’nin emsal kararları nazara alınarak, mahkemece ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna yönelik ilk takibin düşüp düşmediği, ikinci takibin ilk takibin düşmesinden sonra açılıp açılmadığı hususları araştırılarak, şayet dava konusu takip ilk takibin düşmesinden sonra yapılmışsa işin esası hakkında karar vermek, şayet ilk takip düşmeden ikinci takip yapılmışsa o zaman usulüne uygun bir takip yapılmadığından davanın reddine karar vermek gerekir. Bu sebeple davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 2016/17921 esas ve 2018/2577 karar sayılı ve 09.05.2018 tarihli bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 2016/17921 esas ve 2018/2577 karar sayılı ve 09.05.2018 tarihli bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 2014/498 esas ve 2016/26 karar sayılı ve 04.02.2016 tarihli kararının yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda BOZULMASINA, talepleri halinde karar düzeltme harcının davacıya, temyiz harcının davalıya iadesine, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.