Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradıkları maddi zararlarının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı Belediyede hareket amiri olan sigortalı İbrahim Yıldızın 28.9.2002 tarihinde hareket amirliğine ait kontenyırda otururken daha önce bir şoförle tartışıp kavga eden dava dışı S.Ö.adlı kişinin evinden alıp getirdiği av tüfeği ile ateş etmesi sonucu öldüğü, mahkeme hükme esas alınan 20.6.2006 tarihli kusur raporunda işverene %20, saldırgana%80 oranında kusur izafe edildiği anlaşılmaktadır. Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 50., 51., 142. maddelerine göre zarara uğrayan kişi zararının kendi kusuruna isabet eden kısmı dışındaki bölümünün tamamını müteselsil sorumlulardan hepsini hasım gösterip isteyebileceği gibi yalnızca birisi aleyhine açacağı dava ile de ondan talep edebilir. Anılan Kanunun 141. maddesi gereğinse teselsül ister yasadan ister sözleşmeden doğsun, bu kuraldan yararlanmak için, zarara uğrayanın daha geniş bir deyimle alacaklının talebi yeterlidir. Somut olayda dava dilekçesinin ve ıslah dilekçesinin tetkikinden davacıların müteselsil sorumluluk ilkesine dayanarak talepte bulundukları anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek davacıların 7.5.2007 tarihli hesap raporu ile belirlenen gerçek zararından davalı işverenin %20 kusuruna isabet eden zarar bulunarak bulunan bu zararın Sosyal Güvenlik Kurumu’nca bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ile karşılandığı gerekçesiyle davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş; hüküm tarihine en yakın tarihteki ücret artışı gözetilerek davacıların maddi zararını bilirkişiye yeniden hesaplatmak, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihteki artışlar gözetilerek hesaplanacak peşin sermaye değerini sormak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 17.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.