10. Ceza Dairesi Esas No: 2014/14965 Karar No: 2015/3466
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/14965 Esas 2015/3466 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkumiyetine karar verdi. Yargılama sürecinin yasaya uygun olarak yapıldığı ve delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı belirtildi. Sanığın eylemi gerçekleştirdiği ve suç tipi ile yaptırımların doğru belirlendiği saptandı. Ancak, ele geçirilen esrarın miktarına bağlı olarak cezaların belirlenmesinde orantılılık ilkesi gözetilmediği ve kanuna aykırılık bulunduğu belirtildi. Bu sebeple hüküm bozuldu. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 3/1 maddesi \"Eylemin kanunda suç olarak tanımlanmış olması halinde, kanunda öngörülen ceza hükmünün uygulanması zorunludur. Ancak yasada, bir suç için ayrı ayrı düzenleme yapılmışsa, verilecek ceza hükmü, diğer hükümlerin öngördüğü cezaların sınırları içinde kalır.\", TCK'nın 61. maddesi ise \"Hapis Cezası Nedir?\" şeklinde yer almaktadır.
10. Ceza Dairesi 2014/14965 E. , 2015/3466 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Ele geçirilen suç konusu 22118,4 gram esrarın miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığına göre, temel hapis ve adli para cezasının alt sınır aşılarak tayin edilmesi yerinde ise de, TCK"nın 3/1. maddesindeki “orantılılık” ilkesi ile 61. maddesindeki ölçütlere aykırı olarak, temel hapis cezasının 5 yıl olan alt sınır çok aşılarak 10 yıl olarak, temel adli para cezasının ise 5 gün olan alt sınır çok aşılarak 10000 gün olarak belirlenmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.