21. Hukuk Dairesi 2007/17100 E. , 2008/9364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/04/2007
NUMARASI : 2006/78-2007/40
Davacı, Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 22.08.2005 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, davacının 10.08.1982-22.03.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi Bağ-Kur sigortalılığının tesbiti ile 22.08.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin aynen kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 18.10.1983 tarihli giriş bildirgesi üzerine davalı kurumca 20.4.1982 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği, vergi kaydının bitimiyle 10.8.1982 tarihinde terkin ve 22.3.1985 tarihinde yeniden tescil edildiği, davacının 1.1.1982-10.8.1982 ve 22.7.2005-27.7.2005 tarihleri arasında vergi kaydının, 1.11.1981-22.7.2005 tarihleri arasında oda kaydının bulunduğu, 30.4.2002 tarihinde askerlik borçlanmasını yaparak, 19.9.1985 tarihinden itibaren prim ödemeye başladığı ve son ödemeyi 1.8.2005 tarihinde yaptığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacının vergi kaydı 10.8.1982 tarihinde sona ermiş ve davacının uyuşmazlık konusu olan 10.8.1982-22.3.1985 tarihleri arasındaki dönemde 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık koşullarını taşımadığı anlaşılmakta ise de; davacı bu döneme ilişkin prim ödediğini iddia etmektedir. Dosya arasındaki prim ödeme belgesinden, davacının 1983 yılında geriye doğru tescil edildikten sonra 19.9.1985 tarihinde topluca prim ödemesinde bulunduğu görülmektedir. Gerçekten davalı kurumca primler geçmişe yönelik uyuşmazlık konusu dönemi de kapsar şekilde tahsil edildikten ve bu primler uzun süre kullanıldıktan sonra, davacının sigortalılığının iptal edilmesi Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacak ve davacının belirtilen tarihler arasında zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekebilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1.10.1997 gün, 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.
Yapılacak iş; davacıdan tahsil edilen primlerin davacının hangi tarihe kadar sigortalılığını ve 10.8.1982-22.3.1985 tarihleri arasındaki dönemi karşılayıp karşılamadığını Kurum’dan sormak ve alınacak cevaba göre yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığını tartışarak çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.