
Esas No: 2014/2956
Karar No: 2014/8446
Karar Tarihi: 24.12.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2956 Esas 2014/8446 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 10.02.2006 tarihli sözleşme uyarınca yüklenici olan müvekkilinin tamamlanmamış bir kısım eksikliklerin giderilmesi için davalıların banka hesabına 20.000,00 TL teminat amaçlı para yatırdığını, sözleşmede belirtilen yarım kalan işlerden vergi borcu ve SSK borcunun müvekkili tarafından ödendiğini, binanın yapı kullanma izninin alınması için ise imar affının beklendiğini, ancak sözleşme imzalanırken yapı kullanma iznini almanın objektif olarak yani herkes için imkânsız olduğunu ve halen imkânsızlığın devam ettiğini, ifa imkânsızlığı dolayısıyla yerine getirilmeyen taahhütler nedeniyle bankadaki meblağın müvekkiline iadesi gerektiğini savunarak, davalıların hesabına yatmış olan paranın yatırılmış olduğu tarihten bugüne kadar işlemiş faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının sözleşmeye göre yapması gereken işleri yapmadığı gibi kira bedelini eksik ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında noterde düzenlenen 10.02.2006 tarihli sözleşmede davacının anahtar teslimi olarak taahhüt ettiği binayı bitiremediği, dava dışı İbrahim Küçük"e sattığı 1,2,3,4 nolu bağımsız bölümlerden aldığı paranın 20.000,00 TL"lik kısmını yarım bıraktığı ve bitiremediği işler için teminat olarak verdiği, inşaat ruhsat süresinin dolduğu, ruhsat yenilenmesi için imar affını beklediğini belirttiği ve imar affı beklenen sürede söz konusu parayı istemeyeceğini taahhüt ettiği anlaşılmış olup, daha önce yapı kullanma izin belgesi alınmış olan yerler dışında kalan dört adet dükkan, yedi adet normal ve bir adet dubleks mesken için yapı kullanma izin belgesi alınabilmesi için gerekli işlemlerin 435.000,00 TL maliyeti olduğu, bu kapsamda söz konusu teminatın iadesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki ... 3. Noterliğinde düzenlenen 15.09.1993 tarih 21809 yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “oturma ruhsatı” başlıklı 10. maddesi ile, iskân ruhsatının alınması davacı yüklenici tarafından üstlenilmiştir.
10.02.2006 tarih ve 4086 yevmiye sayılı, davalı arsa sahipleri ve diğer arsa sahibinin mirasçıları ile yüklenici arasında yapılan sözleşmede ise davacı yüklenici “Anahtar teslimi yapacaktım. Başka nedenlerden dolayı bitiremedim en son İbrahim Küçük"e sattığım bana kalan 1,2,3,4 nolu bağımsız bölüm 4 dükkandan aldığım paranın 20.000,00 TL"lik kısmını yarım bıraktığım bitiremediğim işler (Belediye, Vergi dairesi,SSK borcu) borcu bu işleri bitirebilmem için ruhsat süresinin dolmasından dolayı ruhsatın yenilenmesi ve imar affını beklemekteyim. İmar affı çıktığında bankada faizde teminat olarak ...-...-...-...-... adlarına 20.000,00 YTL"yi yatırdım. Bu işlerin tamamı halledilip binanın yapı kullanma müsaadesini alacağım. Geriye nekadar para artarsa parayı iade olarak alacağım. Yetmediği takdirde para ilavesi yapacağım. İmar affını beklediğimiz süre zarfında, her ne nedenle olursa olsun bankadaki 20.000,00 YTL (Yirmibin YTL)"yi istemeyeceğim.”şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı yüklenici tarafından asıl sözleşme ile üstlenilen iskân ruhsatının alınması hususu ek sözleşme ile de üstlenilmiş olup davacının ileri sürdüğü gibi imar affı alınmasının imkânsız olduğu kabul edilse dahi diğer yükümlülüklerin ifası mümkün olduğundan davacı vekilinin sözleşmenin tamamının batıl olduğu yolundaki iddiası ile ilgili gerekçede herhangi bir değerlendirme ve tartışma yapılmamış olması bozma nedeni yapılmamıştır.
Öte yandan, mahkemece, iskân ruhsatının alınması için mevcut yönetmeliklere göre yapılması gereken iş ve işlemler için toplam 435.000,00 TL gerektiği tespit edilmiş ise de; ileride arsa sahipleri tarafından asıl sözleşmeye dayalı olarak açılacak bir davada iskân ruhsatının alınması için gerekli masrafların tarafların itirazları da değerlendirilip tartışılarak belirleneceği ve işbu davanın eksik ve ayıplı iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış bir dava olmayıp teminat iadesine yönelik olduğu gözetilerek gerekçede belirlenen rakamın taraflar için kesin hüküm oluşturmayacağı tabiidir.
Öte yandan, 27.04.2011 olan dava tarihinin gerekçeli kararda 17.05.2011 olarak yazılmış olması, HMK"nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re"sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.