15. Ceza Dairesi 2017/22633 E. , 2018/804 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK 155/2, 43/1, 62, 52, 51. maddeleri gereği mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılanın işlettiği petrol istasyonunda pompa görevlisi olarak çalıştığı, bu görevi nedeni ile nakit ödemelerde para tahsil etme konusunda yetkisinin olduğu, sanığın çalıştığı pompadan yakıt alan kişilerin nakit ödeme yaptıklarında otomasyon cihazını devre dışı bırakmak sureti ile kendisine ödenen parayı katılana teslim etmeyerek maddi menfaat temin ettiği, bu şekilde aldığı paralara karşılık 71.800 TL meblağlı senet imzaladığı ancak vadesi gelmesine rağmen senet bedelini halen ödemediği, sanık hakkında katılan tarafından icra takibi başlatıldığı, sanığın bu şekilde hizmet ilişkisinin gereklerine aykırı hareket ederek tahsil ettiği paraları katılana teslim etmeyip uhdesinde tuttuğu, sanığın ikrar içeren savunması, katılan beyanı, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın zincirleme şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında temel ceza belirlenirken TCK"nın 61/1. maddesinde sayılan hususlar, aynı Kanunun 3/1. maddesinde yer alan "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ve dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte değerlendirilip, ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırlar arasında hakimin takdir hakkının bulunduğu gözetildiğinde, sanığın savunmasında atılı suçlamaları kabul ederek 15-20 bin TL civarında bir menfaati kabul ettiği, sanığın katılana bu olay nedeniyle verdiği senedin de 71.800 TL olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda, suçtan elde edilen menfaatin miktarı nazara alınarak yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak, sanık hakkında atılı suçtan temel ceza belirlenirken alt sınırdan başlanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
Kabule göre de;
Cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeyerek "1 yıl 15 gün denetim süresi" yerine 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.