12. Ceza Dairesi 2018/952 E. , 2018/9688 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : a-)Taksirle yaralama suçundan;TCK.nun 89/1-2-b, 22/3, 62/1, 50/1-a, 52 ve 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-) Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan: TCK"nın179/2-3,62/1, 50/1-a ve 52/2. Maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehklikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından sanık lehine temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A- Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
TCK"nın 50/2. maddesinin ""suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez"" şeklindeki hükmüne ve 5237 sayılı TCK"nın 89/1. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine rağmen sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından ve sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, TCK"nın 61/2. maddesi gereğince, belirlenen temel ceza üzerinden öncelikle bilinçli taksir nedeniyle artırım yapılması gerektiği gözetilmeksizin, TCK"nın 89/2-b maddesi gereğince artırım yapıldıktan sonra bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması sonuca etkili olmayacağından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre;
1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "kastın yoğunluğu, sanığın amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinden sonra adli para cezasının belirlenmesinde esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
3-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fırasınınn 2 numaralı birinci bendindeki “failin kasta dayalı sorumluluğunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik” ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine "failin taksire dayalı sorumluluğunun ağırlığı" ibaresinin ve hükmün 2 numaralı 8. bendindeki “TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine,” ibaresinden sonra gelmek üzere, “ve TCK"nın 52/3.maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 300 gün olarak belirlenmesine,” ibaresinin eklenmesi ve ile hüküm fıkrasının hak yoksunluğuna ilişkin 2 numaralı paragrafının 6. bendinin de hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre;
Sanığın olay tarihinde 174 promil alkollü olarak, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına neden olması eyleminde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu; ancak, TCK"nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise iki kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine karar verildiğinden trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında atılı suçtan adli para cezası tayin edilmesi karşısında, hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.