Esas No: 2015/2507
Karar No: 2016/5218
Karar Tarihi: 25.10.2016
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2507 Esas 2016/5218 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2015/2507 E. , 2016/5218 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, Görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : 1-TCK"nın 265/1-3, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5 ve CMK"nın 231. maddesi gereğince
hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
2-TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle
TCK"nın 314/2, 220/6, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hüküm yönünden,
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereği merciince yapılmak üzere dosyanın mahalline İADESİNE,
2-Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında kurulan hükümde öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesi 6. maddesi gereğince indirim uygulandıktan sonra 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden; kısa kararda TCK"nın 220/6. fıkrası gereğince indirim uygulanırken uygulama maddesinin fıkrası gösterilmediği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında TCK"nın 220/6 maddesi gereğince indirim yapıldığının belirtilmesi bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümdeki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sanığın aldığı ceza miktarına ve tutuklulukta geçen süreye göre tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına 25.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.