21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/17247 Karar No: 2008/9355 Karar Tarihi: 17.06.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/17247 Esas 2008/9355 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/17247 E. , 2008/9355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Tokat 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 05/07/2007 NUMARASI : 2006/1984-2007/638
Davacı, maaşından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin iptali karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davalı Kurum tarafından yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi keseneklerinin faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile aksi işlemin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının emekli maaşından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisi işleminin iptaline, Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisi yapılamayacağının tespitine, davacıdan kesilmiş olan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. H.U.M.K.’nun 388/son maddesi gereğince, hüküm kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Öte yandan aynı kanunun 389. maddesinde de verilen karar ile iki tarafa yükletilen yükümlülüklerin kuşku ve duraksama gerektirmeyecek surette çok açık olarak yazılması gerektiği bildirilmiştir. Öte yandan bir para alacağına hükmedilebilmesi ve faiz yürütülebilmesi için miktarının belli olması şarttır. Bir para borcunun miktarı kesin olarak belli değilse yada ancak inceleme sonrası belirlenebilecek durumdaysa böyle bir para alacağına hükmedilebilmesi ve faiz yürütülmesi hükmün infaz kabiliyeti bulunmadığından mümkün değildir. Somut olayda davacının hangi miktarda Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin davalı Kurumdan faiziyle alınıp tarafına verilmesini istediği belli olmadığı gibi, mahkemece bu husus davacıya açıklattırılmadan ve harcını da yatırması sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılacak iş; davacıya davalı Kurumdan tahsilini istediği Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin miktarını açıklattırmak ve harcını yatırtmak, Kurumdan dava tarihine kadar davacıdan kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin miktarını sormak çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.