İhaleye fesat karıştırma - resmi belgede zincirleme sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/6738 Esas 2020/10055 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6738
Karar No: 2020/10055
Karar Tarihi: 11.03.2020

İhaleye fesat karıştırma - resmi belgede zincirleme sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/6738 Esas 2020/10055 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, bir kişinin ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ancak bu kararın yanılgılı değerlendirme sonucu alındığı ve beraat etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Belgede sahtecilik suçları konusunda aldatma kabiliyetinin takdirinin hakime ait olduğu belirtilerek, belgelerin aldatıcı özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve dosyada tutulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kamu zararı meydana gelip gelmediğinin belirlenmesi gerektiği vurgulanmış, Kamu İhale Kanunu hükümlerine dikkat çekilmiş ve Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı hatırlatılmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 235, 40/2, 53/1, 4734 ve Anayasa'nın ilgili maddesi belirtilmiştir.
5. Ceza Dairesi         2016/6738 E.  ,  2020/10055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, resmi belgede zincirleme sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    TCK"nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın "a" ve "b" bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili görevlilerin, "d" bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK"nın 235/2-(a-2) maddesi uyarınca ihale sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, kamu görevlileri hakkında açılmış bir kamu davası bulunmaması, faili bulunmayan suça şerikliğin mümkün olmaması ve suça konu sahte belgelerin ihaleyi yapan kuruma verilmesi eylemiyle ilgili olarak belgede sahtecilik suçundan ayrıca hüküm kurulması da gözetilerek sanığın unsurları oluşmayan atılı ihaleye fesat karıştırma suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği halde yanılgılı değerlendirmeyle mahkumiyetine hükmolunması,
    Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, sahtecilik suçuna konu belgelerin duruşmaya getirtilerek aldatma kabiliyeti hususunda incelenip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    Sanığın sübutu kabul edilen ihaleye fesat karıştırma eylemi neticesinde, Çiftlik İlçe Hastanesi Baştabipliğinin 19/10/2011 tarihli yazısı da nazara alınarak, kamu zararı meydana gelip gelmediği belirlenmek suretiyle TCK"nın 235/3-b maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
    Sanık hakkında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 17/c maddesi yollamasıyla anılan Yasanın 59/1. maddesi uyarınca yasaklama kararına hükmedilmemesi,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 11/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.