21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/14482 Karar No: 2008/9308
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/14482 Esas 2008/9308 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/14482 E. , 2008/9308 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/04/2007 NUMARASI : 2005/598-2007/239
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava; 3.kişinin İcra İflas Kanunun 96. ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 15.09.2005 tarihinde; borçlu şirketin takip talebinde yazılı olan ve ödeme emri tebliğ edilen adresinde haczedilmiştir. İcra İflas Kanununun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Karine aksinin 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatı gereklidir. Takip konusu borç, 2003 yılında doğmuş, 21.06.2004 tarihinde takibe geçilmiş ve ödeme emri borçlu şirkete 05.07.2004 tarihinde, haciz işyeri adresinde tebliğ edilmiştir. Bu aşamadan sonra 07.07.2004 tarihinde borçlunun bu adresten nakil alarak borçlu şirket ortaklarının kardeşi ve yiğenine ait olan şirketin aynı adrese başka adresten gelmesi , işyerinde borçlu şirkete ait birçok belgenin de bulunması ,sunulan faturaların borç doğumundan sonraki tarihleri taşıması olguları karşısında;davacı 3.kişi ve borçlunun alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik; danışıklı işlemler içerisinde hareket ettiği açıktır. Bu nedenle borç doğumundan sonra yapılan danışıklı işyeri devri alacaklıyı bağlamaz. Öte yandan, işyeri devrinin bir an için danışıklı olmadığı düşünülse dahi İİK’nun 44. maddesine uygun bir devir olmadığı gibi BK179.maddesi gereğince de devrin alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır. Bu maddi ve hukuki olgular karşısında; davacı 3. kişinin istihkak davasının reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı alacaklıya iadesine, 16.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.