17. Hukuk Dairesi 2014/25134 E. , 2017/2421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ... ve ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 07.03.2017 Salı günü davalı ... asil geldi. Davacı ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... asil dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlular, hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlıkları olmadığını ve alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu ... nolu bağımsız bölümün ....05.2012 tarihinde borçlulardan ... .... ...’nin, . .. .... ....’nin enişteleri davalı ...’ye onunda 01.08.2012 tarihinde davalı ...’a satıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı borçlular vekili, müvekkillerinin mal varlıklarını mal kaçırma amacı ile değil bir an önce borçlarının ödenmesi amacı ile satıldığını ve sonuçta borçların bir kısmının ödendiğini belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., kendisinin ... ..."nde ticaretle uğraştığını, taşınmazın fiyatın cazip bularak yatırım amaçlı olarak raiç değer üzerinden alındığını ve bedelin ödendiğini belirtmiştir.
Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, ivazlar arasında fahiş fark bulunduğu, davalı ...’in eşinin borçlu ... ....l’in ve....in kızkardeşleri olduğu gibi aynı işkolunda faaliyette bulundukları İİK’nun 278/... ve 280.maddelerine göre tasarrufun iptali gerektiği, davalı ...’ın da borçlular ile aynı iş kolunda faaliyette bulunduğundan borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/...). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz borçlulardan ... .... ... tarafından davalı ...’ye onun tarafından da davalı ...’a satıldığından, dava dayanağı ... ...2012/3873 sayılı takip dosyasından İİK’nun 105.madde niteliğinde anılan borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı gibi aciz belgesi de sunulmamıştır.
Bu durumda, mahkemece davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine ........2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.