Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7214
Karar No: 2015/8473
Karar Tarihi: 08.06.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/7214 Esas 2015/8473 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/7214 E.  ,  2015/8473 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AYDIN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/10/2013
    NUMARASI : 2012/330-2013/687

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . ..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve miras payı oranında tescil istemine ilişkindir.
    Davalılar, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldıklarını, mirasbırakanın davacı ve eşine de taşınmaz verdiğini, denkleştirme amacı ile hareket ettiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu 2129 parsel sayılı taşınmazın 2/5 payı mirasbırakanın annesi Havva Akbulut, 3/5 payı A.. A.. adına kayıtlı iken 03/08/1983 tarih, 4872 yevmiye nolu resmi senetle, muris Ahmet’in kendi adına asaleten, annesi Havva adına vekaleten taşınmazın tamamını 1/3 pay halinde davalı oğulları Ali, Mehmet ve Nuri’ye satış suretiyle temlik ettiği, rızai taksim sonucu 2220 parselin Ali, 2221 parselin Mehmet, 2222 parselin Nuri adına tescil edildiği; mirasbırakanın dava dışı 1086 parsel sayılı taşınmazı kardeşi Asiye Tutak’tan 1978 yılında satın aldığı, 01/10/1979 tarihinde 1/3 payını uhdesinde bırakıp, 1/3 payını davacı kızı Refiye ve kalan 1/3 payını da Refiye’nin eşi Hayrettin’e satış suretiyle temlik ettiği, bilahere uhdesinde kalan 1/3 payı da 1984 yılında Hayrettin’e devrettiği, taşınmazın ifraz ve tevhidi sonrası 2224 parselde 1/3 payın Refiye, 2/3 payın Hayrettin adına yazıldığı, mirasbırakanın bu taşınmazlar dışında 229 ve 3368 parsel sayılı taşınmazlarının da bulunduğu, bu iki parselin intikalinin sağlandığı, mirasbırakanın 15/05/2011 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak davalı oğulları Nuri, Ali ve Mehmet ile davacı kızı Refiye’yi bıraktığı anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.


    ./..


    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan mirasbırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince, mirasbırakanın hem davalılara hem davacı kızı ile eşi lehine temlikler yaptığı kayden sabittir. Toplanan tüm deliller yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde temlikin mal kaçırma amacı ile yapılmadığı, murisin mirasçıları arasında denkleştirme amacı ile hareket ettiği sonucuna varılmaktadır.
    Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi