Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık İİK.’nun 99 maddesi uyarınca alacaklının, 3. kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Davacı alacaklı, borçlu ile davalı 3. kişinin kardeş olduğunu, ödeme emrinin borçluya bizzat haczin yapıldığı adreste tebliğ edildiğini ileri sürerek, davalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasını ve haczedilen malların borçluya aidiyetinin tespitini istemiştir. Mahkemece, mülkiyet karinesinin davalı üçüncü kişi lehine olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. Haciz, 10.05.2005 tarihinde borçluya ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiği C.Mah. Ç. Sok. No:5 G.adresinde yapılmıştır. Bu durumda İİK.’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu karine aksinin davalı üçüncü kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekir. İcra müdürlüğünün hatalı işlemi sonucu alacaklının İİK.’nun 99 maddesi uyarınca dava açmak zorunda bırakılmış olması, ispat yükü yer değiştirmesine neden olmaz. İspat yükü üzerinde olan davalı üçüncü kişi hacizli mallara ait mülkiyet belgesi sunmamıştır. Sadece haciz uygulanan iş yerine ilişkin vergi kaydının borçlunun kardeşi olan davalı üçüncü kişi adına olması hacizli malların davalı ücüncü kişiye ait olduğuna kanıtlayıcı yeterli delil niteliğinde değildir . Aksine davacı tanığı, işyerinin borçluya ait olduğunu senetleri işyeri adına imzaladığı açıklamıştır. Bu durumda davalı üçüncü kişi hacizli malların kendisine ait olduğunu isbat edemediğinden alacaklı yanca açılan davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı(Alacaklı)"ya iadesine, 16.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.