5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8443 Karar No: 2020/10054 Karar Tarihi: 11.03.2020
Zincirleme basit zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/8443 Esas 2020/10054 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın zincirleme basit zimmet suçundan mahkum olmasına hükmetti. Temyiz edilen kararın incelenmesinde, CMK'nın 260/1. maddesi gereği zimmet suçundan zarar gören Hazinenin katılma talebinin kabul edildiği ve sanık müdafinin duruşma talebinin reddedildiği belirtildi. Yargılama sonucunda, TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması gerektiği ve sanığın suçu kötüye kullanmak suretiyle işlediği tespit edildi. Ancak, sanık hakkında cezasının infazından sonra hak ve yetkilerinin yarısından bir katına kadar kullanılmasının yasaklanması gerektiğinin mahkeme tarafından gözden kaçırıldığı belirtildi. Bu nedenle kararın bozulmasına ve düzeltilerek onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak CMK'nın 260/1, 237/2 ve 318. maddeleri ile TCK'nın 53/1-a ve 53/5 maddeleri önemlidir.
5. Ceza Dairesi 2015/8443 E. , 2020/10054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zincirleme basit zimmet HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak katılma talebinin CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca KABULÜNE, ceza miktarına göre koşulları bulunmadığından sanık müdafin duruşma isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, ayrıca, cezasının infazından sonra başlamak üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafi ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasına mahkemenin sanık hakkındaki uygulama miktarına dair takdiri de gözetilerek "Sanığın yüklenen suçu 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşılmakla, aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere takdiren 2 yıl 7 ay 8 gün süre ile anılan Kanunun 53/1-a maddesinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına," ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 11/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.