15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/32544 Karar No: 2018/782 Karar Tarihi: 12.02.2018
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32544 Esas 2018/782 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/32544 E. , 2018/782 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 207/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis, 4 yıl hapis ve 80.000,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2011 tarihli ve 2010/570 esas, 2011/708 sayılı kararını müteakip, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63/10. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda uyarlama yapılması üzerine anılan karardaki özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin bölümün iptali ile 5809 sayılı Kanun"un 63/10 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.320,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı mahkemenin 12.12.2014 tarihli ve 2010/570 esas, 2011/708 sayılı ek kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 20.12.2016 gün ve 94660652-105-35-11045-2015 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.01.2017 gün ve 2017/400887 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, sanığın katılanın bilgisi dışında dört adet avea abonelik sözleşmesi tanzim ederek adına icra takibi düzenlenmesine sebebiyet verdiği olayda, yargılamayı yapan İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesince, katılan adına dört ayrı abonelik sözleşmesi tanzim edildiği gerekçesiyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından hüküm kurulduğu, hükmün kesinleşmesini müteakip, 06.02.2014 tarih ve 6518 sayılı Kanun"un 105. maddesi ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63/10. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda eylemin bütün olarak değerlendirilerek sanık lehine uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden sadece özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin bölümün iptali ile yetinilerek karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Hükümlü ...’in ... İletişim isimli işyerinde satış elemanı olarak çalıştığı sırada katılan ... ’ın bilgisi ve rızası dışında adına 4 adet Avea abonelik sözleşmesi tanzim ederek katılan adına hat çıkarılmasını sağladığı, sonrasında bu sözleşmelerin kimliği tespit edilemeyen kişi veya kişiler tarafından kullanılması ve borcun ödenmemesi üzerine Avea İletişim Hizmetleri şirketince katılan aleyhine İzmir 7. İcra Müdürlüğü nezdinde 4 adet icra takibi yapıldığı iddiasıyla açılan dava sonucunda İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2011 tarih ve 2010/570-2011/708 sayılı kararıyla hükümlü hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin kesinleşmesi üzerine, lehe düzenlemeler içeren 5809 sayılı Kanun nedeniyle uyarlama talebinde bulunulması nedeniyle dosyanın yeniden ele alındığı ve ön ödemeye ilişkin hükümlere riayet edilmek suretiyle verilen 12.12.2014 tarihli kararda, özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün iptaline karar verilerek 5809 sayılı Kanun’un 63/10 maddesi uyarınca cezalandırılmasına hükmedildiğinin anlaşıldığı olayda; dairemizin yerleşik uygulamaları gereğince, 4 adet Avea hattı çıkarılıp bunların kullanılmasını sağlamak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlaması şeklindeki hükümlünün eyleminin, 5809 sayılı Kanun hükümleri yanında dolandırıcılık suçunu da oluşturduğu anlaşıldığından, Adalet Bakanlığı’nın istemine dayalı olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin CMK 309. maddesi gereğince REDDİNE, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.