Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3773
Karar No: 2016/4306

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3773 Esas 2016/4306 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/3773 E.  ,  2016/4306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki orman kadastro tespitine itiraza ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07/12/2015 gün ve 2015/12732 - 2015/12282 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., kadastro mahkemesine sunduğu 21.04.2010 tarihli dilekçesiyle ... mevkiinde bulunan 42 parsel sayılı taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 1987/277 E. - 1988/159 K. sayılı kesinleşen kararı ile adına tescil edildiğini, ancak kesinleşen mahkeme kararına rağmen adına kayıtlı 42 parsel sayılı taşınmazın 1990 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında 2/B parseli olarak ayrıldığını belirterek .... köyü 42 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 2/B uygulamasının iptali ile parselin bu çalışmaların dışına çıkarılarak adına tescili istekleriyle dava açmıştır.
    Kadastro Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... köyü, 42 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uyarınca P.IX numarası ile 2/B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarılmasına dair kadastro tespit işlemenin iptali ile teknik bilirkişi ....’ın 02.03.2012 havale tarihli ek raporunda ve ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilen 19998,33 m² yüzölçümündeki bölümünün tarla niteliği ile 42 parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (A) harfi ile gösterilen 3041,67 m² yüzölçümündeki bölümün ise yol olarak kamuya terkin ve paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiş, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/05/2013 tarih ve 2012/12623 - 2013/5459 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Kadastro mahkemesi, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 6 aylık kanunî süre içerisinde açılan tahdide itiraz davalarına bakmakla görevlidir. Askı ilân süresi geçtikten sonra 10 yıllık sürede tapuya dayalı olarak açılan davalara bakma görevi genel mahkemelere aittir. Buna göre dava, altı aylık süre içinde açılmadığından, kadastro mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerekirken, işin esasına girmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
    Kadastro Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, 02/10/2013 gün ve 2013/89 - 152 sayılı kararla mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleştikten sonra davacı ...’in 02.12.2013 tarihli gönderme talepli dilekçesine istinaden dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
    Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 6292 sayılı Kanunun 7. maddesindeki düzenleme gerekçe gösterilerek davanın kabulüne ve Gölbent Köyü, 42 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uyarınca P.IV numara ile 2/B madde parseli olarak orman sınırları dışına çıkartılmasına ilişkin kadastro tespiti işleminin iptaline karar verilmiş, davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine hüküm Dairece onanmıştır.
    Davalı Hazine vekili bu kez Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 19.06.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanununun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece davacının davası 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi dayanak yapılarak kabul edilmiş ise de, karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki;
    6292 sayılı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunla 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Anılan kanun ile gerçek kişiler adına kayıtlı tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde yer alan 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhinin re’sen silinmesi ve tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlara yönelik olarak Hazine tarafından 2/A veya 2/B madde iddiasıyla dava açılamayacağı veya açılmış ise vazgeçileceği yönünde emredici hüküm ihdas edilmiştir.
    Ancak davacı tarafından, tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan 2/B madde şerhinin silinmesi değil çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 19.06.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanununun 2/B madde uygulamasının çekişmeli taşınmaz yönünden iptali istenmektedir. Mahkemenin kararına dayanak yaptığı 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi 2/A veya 2/B madde şerhlerinin terkini ile ilgili olup, anılan maddede orman tahdidinin iptali ile ilgili bir düzenleme mevcut değildir.
    6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde; “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilan edilir. (26.04.2012 tarih ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6292 sayılı Kanunun 13. maddesi ile yapılan değişiklikten önce 6 ay süre ile ilân hükmü mevcuttu) Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmü mevcuttur.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 25 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması sonuçları 19.06.1991 tarihinde 6 ay süre ile ilan edilmiş, çekişmeli taşınmaz bu çalışmada aynı anda orman sınırları içine alınıp, nitelik yitirdiği gerekçesi ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır. 25 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan çalışma itiraz edilmeksizin 20/12/1991 tarihinde kesinleşmiş ve buna göre 10 yıllık hak düşürücü süre ise 20/12/2001 tarihinde dolmuştur. Davacı ... ise davasını, on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 21.04.2010 tarihinde açmıştır.
    Buna göre, mahkemece, orman tahdidini iptal için öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış hukuki değerlendirme ile davanın 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında ele alınması usul ve kanuna aykırıdır. Kaldı ki, dava tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan 2/B madde şerhinin silinmesi isteğine ilişkin olsaydı dahi davanın kabulü değil anılan kanun maddesi gereği, tapunun beyanlar hanesinde yer alan 2/B madde şerhinin re’sen terkin edilmesi gerekmesi nedeniyle dava konusuz kalacağından, karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek icap edecekti.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi yerel mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin, 07/12/2015 gün ve 2015/12732 - 2015/12282 sayılı ONAMA KARARI KALDIRILARAK, 08/04/2014 gün ve 2013/385 - 2014/145 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/04/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi