11. Hukuk Dairesi 2020/1281 E. , 2021/957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 23.05.2019 tarih ve 2017/494 E- 2019/155 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 24.01.2020 tarih ve 2019/2313 E- 2020/142 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin piyasada "Hira Nur Hazırlık Seti (Anaokulu, 1.Sınıf, 2.Sınıf, 3.Sınıf Eğitim Seti) " adı altında satıldığı öğrenilen çocuklara yönelik kitap seti içindeki Siyer (Siyeri Nebi) kitap eserlerinin maliki olduğunu, müvekkilinin bilgisi dışında davalılardan ... ve ..."nin kendisini eser maliki yahut temsilci olarak tanıtıp farklı dönemlerde davalılar ... - Yasin Yayınevi , Kitap Kalbi Yayıncılık, ... - Medrese Yayın Evi ile anlaştığını, müvekkiline herhangi bir telif bedeli ödenmeksizin eserin ticarileştirip gelir elde edildiğini, 2008 yılından bu yana herhangi bir telif bedelinin ödenmediğini, izin alınmadan eserin işlenerek telif haklarının ihlal edildiğini, davalılara bu konuda gönderilen ihtarnameye rağmen olumlu dönüş alınmadığını, davalıların birlikte hareket ettiğini ileri sürerek tecavüzün durdurulmasını, men’ini ve ref’ini, FSEK"in 68/1 ve 70/3 maddesi uyarınca tazminatın ve temin edilen karın da belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi, şirketin 11.08.2015 tarihli sözleşme çerçevesinde eseri basıp çoğalttığını, kendisini eser sahibi olarak belirten ..."den bir yıllığına toplam 10.000 adet eser için işleme, çoğaltma, yayma, dağıtma ve yayınlama haklarını aldıklarını ve adı geçene 5000 tane setin telif ücreti karşılığı olarak verildiğini, basım faaliyetinin bir yıl süreli olarak gerçekleştiğini ve 11.08.2016 tarihinde sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davacının dava konusu eserlere dair aktif dava takip yetkisi bulunmadığını, davacının ne eser sahibi, ne müellif, ne hak sahibi ne de malik olmadığını, eserlerin dava dışı üçüncü şahıslara ait olduğunu, ...23.Noterliği"nce düzenlenen sözleşmede bu durumun açıkça görüldüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davacının bu eserler üzerinde hiçbir hak ve yetkisi bulunmadığını, eserlerin üçüncü kişilere ait olduğunu, davacının mülkiyet iddiasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak dava konusu siyer kitaplarının dava dışı ..."ye ait olduğunu, bu durumun ...3.Noterliği"nce düzenlenen 29.08.2007 tarihli düzenleme şeklinde emanet tespit tutanağından anlaşıldığını, dava dışı ...ve diğer kişilerin ilmi heyet oluşturarak bir eğitim seti hazırladıklarını, bu eğitim seti içinde dava konusu eserlerin de yer aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; dava konusu eserleri dava dışı telif hakkı sahibi olarak bildiği kişiler ile yapılan sözleşmeye dayanarak bastığını, davacının telif hakkı sahibi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu "Siyer"i Nebi" isimli kitabın FSEK kapsamında eser niteliğinde olduğu, bu eserin de içinde yer aldığı kitap setinin basılarak satışa sunulduğu, eseri hazırlayanın davacının eşi ... olduğu, davacının yalnızca baskı aşamasında matbaa işlemleri ile ilgili görüşme ve çalışma yaptığı, bizzat davacının eşinin ve davacının gösterdiği tanıkların beyanının da bu yönde olduğu, FSEK"in 66.maddesine göre dava açma hakkının mali ve manevi hak sahibine ait olduğu, davacının dava açarken kendisinin eseri bizzat yazan kişi olduğunu iddia ettiği, daha sonra eşinden mali hakları devraldığına dair sunduğu muvafakatin davacıya aktif dava ehliyeti kazandırmayacağı, kendisinin hak sahibinden olduğu iddiası ile açılan davada gerçek hak sahibi olmadığı anlaşıldıktan sonra gerçek hak sahibine mali hakların devralınmasının davacıya aktif dava ehliyeti kazandırmayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, davalılarca davacının eser sahibi olmadığının savunulduğu, dava konusu eserin sahibinin davacı olmadığı, FSEK"in 66.maddesi uyarınca dava açma hakkı mali ve manevi hak sahibine ait olduğundan davacının işbu davada aktif husumet ehliyetinin olmadığı, sonradan davacı tarafça dosyaya sunulan 26.01.2018 tarihli muvafakatname başlıklı belge içeriği ve 20.02.2019 tarihli "Eser üzerindeki Mali Hakların Devri ve Temlik Sözleşmesi" başlıklı belge içeriğinin de davacıya aktif dava ehliyeti kazandırmayacağı, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas bakımından kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.