12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3933 Karar No: 2021/2096 Karar Tarihi: 01.03.2021
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3933 Esas 2021/2096 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebi reddedildi. Davacı daha önce ihaleye fesat karıştırmaktan gözaltında kalmış, daha sonra beraat etmiştir. Ancak, bu süre içinde kanuna uygun olarak tazminat talebinde bulunmamıştır. Davacı maddi ve manevi tazminat istemiş olsa da, yerel mahkeme davacının talebinin koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemine uygun olmadığına karar vermiştir. Yargılama sonucunda, davacının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Hüküm bozulurken, davacının gözaltı süresi nedeniyle hak ve hukuk kurallarına göre belirlenecek bir miktar maddi ve manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Davacının temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Kanun maddeleri ise; 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141/1-e maddesidir.
12. Ceza Dairesi 2019/3933 E. , 2021/2096 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın Reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/145 Esas 2015/108 Karar sayılı dosya kapsamında, davacının ihaleye fesat karıştırma suçundan 23/06/2010 – 25/06/2010 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08/09/2015 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 50.000,00 TL maddi, 500.000,00 manevi tazminatın yakalama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece; davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin 23.06.2010-25.06.2015 tarihleri arasında gözaltında kalması nedeniyle değil tanımadığı 21 kişi ile birlikte gözaltına alınması ve diğer ağır suçlarla birlikte yargılanması nedeniyle ticari itibarının zedelendiğini, kazancında azalma meydana geldiğini ve bu olay nedeniyle ticari itibarının yanında kişilik haklarının da ihlal edilmiş olduğundan bahisle maddi ve tazminat isteminde bulunduğu anlaşıldığından; davacının tazminat talebinin yasal dayanağı 5271 sayılı CMK"nın 141. maddesinde düzenlenen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat isteminin şartlarını taşımadığından bahisle davanın reddine hükmedildiği anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Ceza Muhakemesi Kanunun 141/1-e maddesi ile “Kanuna uygun olarak yakalandıktan sonra hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenler için tazminat” ödenmesi kabul edilmiş olup, dosya kapsamına göre; davacının ihaleye fesat karıştırma suçlaması nedeniyle 23/06/2010-25/06/2010 tarihleri arasında gözaltına alındığının anlaşıldığı, yapılan soruşturma ve kovuşturma sonunda davacı hakkında, gözaltına alındığı suçtan 05/06/2015 tarihinde beraatine hükmedilmesi böylece bu gözaltı nedeniyle hak ve nasafet kurallarına göre belirlenecek bir miktar maddi ve manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi, 2- Gerekçeli karar başlığında dava türünün “koruma tedbirleri nedeni ile tazminat” yerine “Maddi- Manevi Tazminat" olarak gösterilmesi ve “07/12/2015” olan dava tarihinin “17/12/2015” olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.