19. Hukuk Dairesi 2019/2802 E. , 2019/4398 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülmekte olan alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ... gelmiş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili , davacının davalı şirketin 1984 tarihinden itibaren yedek parça bayii ve yetkili servisi olduğunu, taraflar arasında yetkili servislik ve yedek parça bayilik sözleşmesi olmak üzere iki adet sözleşme düzenlendiğini, davacının sözleşmelerden doğan edimlerini temerrüte düşmeden yerine getirdiğini, davalı, 2010 yılında servis ağının yeniden yapılandırılmasına dair aldığı karar doğrultusunda 2012 tarihinde davacı da dahil olmak üzere tüm yetkili servis ve yedek parça bayilerine fesih ihbarnamesi gönderdiğini ve iki yıl sonra sözleşmelerin son bulacağının ihtar edildiğini, 10/10/2013 tarihinde gönderilen ikinci ihtarname ile de sözleşmelerin 10/02/2014 tarihinde son bulacağı ve yeniden sözleşme akdedilmeyeceği hususunun da ihtar edildiğini, sona eren sözleşmeler kapsamında davacının maddi zarara uğradığını, sözleşmenin feshinde kusursuz olan tarafın oluşan zararı talep hakkı olduğunu, davacının ticari itibarinin ve saygınlığının zedelendiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla sözleşmenin haksız ve kötü niyetli sonlandırması nedeniyle 5.000,00 TL maddi tazminat(kar kayıpları) ile 5.000,00 TL karşılanmayan yatırım maliyetinin ve 5.000,00 TL denkleştirme tazminatının ayrıca 15.000,00 TL de manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, 2007 tarihli yedek servis sözleşmesi ve ... Yedek Parça Bayilik Sözleşmesi kapsamında davalının bayisi olduğunu, ... marka araçların satışına ilişkin bayilik sözleşmesi bulunmadığını, 2012 yılında tüm sözleşmelerin fesih sürecini başlattıklarını, yetkili servis sözleşmesinin 18.2 ve 18.3maddeleri gereğince sözleşmelerin fesh edildiğini, fesih öneline uyulduğunu, denkleştirme tazminatının acentelik sözleşmesinin sona ermesine bağlı olduğunu, taraflar arasında acentelik sözleşmesi bulunmadığını, tek satıcılık ve tekel hakkı tanıyan bir sözleşme olmadığını, fesih ihbarnamesinde başvuru yapılması ve standartların yerine getirilmesi halinde yeniden sözleşme yapılacağının bildirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında 28/02/2007 tarihinde ... Yedek Parça Bayilik Sözleşmesi, yetkili servis sözleşmesi akdedildiği, Kadıköy 4. Noterliğince tanzim edilen 02/02/2012 tarih, 9001 yevmiye nolu ihtarname ile davacıya iki yıl süre verildiği, 10/10/2013 tarih, 44489 yevmiye nolu ihtarname ile de iki yıllık fesih süresinin 08/02/2014 tarihinde sona ereceği belirtilerek sözleşmenin feshedildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 18.maddesine göre, sözleşmenin süresiz olup iki yıl önceden bildirimde bulunmak suretiyle isteğe bağlı olarak sözleşmenin davalı tarafından her zaman feshedilebileceği, aynı maddenin 3.fıkrasına göre de bir yıl önceden bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmenin sona erdirme hakkına sahip olduğu, davalının fesih iradesini kullanırken müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla yeniden yapılandırma iradesini gösterdiği, bu irade çerçevesinde tüm yetkili servislerin sözleşmelerini feshettiği, internet sitesinde belirlediği şartları sağlayan şirketler ile yeniden sözleşme imzalanacağını bildirdiği, bu kapsamda davalıya zarar verme kastıyla hareket etmediği, fesih hakkını kötüye kullanmadığı gerekçesiyle kar kaybı talebinin reddine, hakkın kötüye kullanımı söz konusu olmadığından manevi tazminat talebinin de reddine, davalı tarafından belirlenen yeni teknik standartların davacı şirket tarafından sağlanmadığı, mevcut yatırımlar bakımından da davacının zararının bulunmadığının tespit edilmesi nedeniyle yatırım maliyetlerine ilişkin tazminat talebinin reddine, davacının acente olmadığı, dolayısıyla TTK 122.maddesi kapsamında denkleştirme tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle bu talebin de reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı şirketin fesih iradesini kullanırken sebep olarak, müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla yeniden yapılandırma iradesini gösterdiğini, bu kapsamda bütün yetkili servisler ile sözleşmelerini feshettiği, internet sitesinde belirttiği şartları sağlayan kişiler ile yeni sözleşmeler imzalanacağının bildirildiği, sözleşme hükümlerine göre gerekli fesih sürelerine uyulduğu, bu durumda davalının fesih hakkını kötüye kullandığından söz edilemeyeceğinden davacının müspet zararı kapsamında kar mahrumiyeti talebine yönelik davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı, 02/02/2012 tarih 9001 nolu ihtarnamede, internet sitesinde belirtilen standartları karşılayan firmalar ile yeniden servislik sözleşmesi imza edileceği konusunda davalının iradesini ortaya koyması nedeniyle davacı ile yeni bir sözleşme imzalanacağı konusunda haklı bir güven oluşmuşsa da 10/10/2013 tarih 44119 yevmiye nolu ihtarname ile de davacı ile sözleşme imzalanmayacağının bildirildiği, davalı tarafından belirlenmiş yeni teknik standartların davacı şirketçe sağlanmadığı, tespit edilen bir kısım makine ve ekipmanların araçların tamir ve bakımlarında kullanılabilecek nitelikte olduğu, daha önce yaptığı işin gereği olarak sağladığı servis hizmetinde kullandığı, davacının yatırım bedeli talebinin reddininin de isabetli olduğu, taraflar arasında acentelikten doğan veya tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sözleşme ilişkisi bulunduğu ispat edilemediğinden denkleştirme tazminatının talebinin de mümkün olmadığı, manevi bir zararın da oluşmadığı gerekçesiyle HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, muhakeme hukukuna ve maddi hukuka herhangi bir aykırılık olmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın... Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesine, karardan bir örneğin... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.