17. Ceza Dairesi 2015/11057 E. , 2016/3340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın kızına tebligat yapıldığı 18.03.2011 günü cezaevinde olduğu UYAP kayıtlarından anlaşıldığından, yapılan tebliğin sonuç doğurmayacağı ve sanığın öğrenmekle yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yakınan bankadan çıktıktan sonra yanına gelen sanığın önce kendi parasında kesinti olduğunu söyleyerek yakınan ile muhabbet açmaya çalıştığı, yakınanın ilgilenmediği, sanığın bu kez benzer eylemlerinde yaptığı ve yakalandığı gün üzerinde çıktığı gibi içi kağıt dolu üzerinde göstermelik para bulunan tomarı çıkartıp parayı bulduğunu söyleyerek paylaşmaşı teklif ettiği, yakınanın bunun ile de ilgilenmeyerek yürüdüğü sırada, kimliği tespit edilemeyen başka birisinin gelip, para kaybettiğini söylediği, yakınanın ise üzerindeki tek parasının bankadan çektiği para olduğunu söyleyerek çıkartıp eline aldığı, bu sırada sanık ..."nin yakınanın elindeki parayı çekerek aldığı,yakınanın parayı sayıp geri vereceği düşüncesi ile müdahale etmediği ancak sanık ve suç arkadaşının parayla kaçtığı olayda, yakınanın ilk beyanlarında, yanına gelen ve daha sonrada elinden parayı çeken kişiyi kahverengi ceketli, açık renk gömlekli ve koyu pantolonlu olarak tarif ettiği, boy ve kilosuna yönelik tanımlamada da bulunduğu, bir kaç ay sonra ise, yine bir banka önünde benzer şekilde mizansen kurmaya çalışan sanığın yakalandığı, sanığın yakalandığı eylemin oluş tarzının son dönemlerde yapılan müracaatlara benzerlik göstermesi üzerine geçmiş olayların incelendiği ve yakınanın parayı çektiğini söylediği banka güvenlik kamerasındaki görüntüler incelendiğinde yakınanın yanına yaklaşan kişinin de sanık olduğunun belirlendiği, sanığın kendi kabulüne göre de görüntüdeki kişi olduğunun anlaşıldığı ve bunun yakınanın olayın ardından alınan beyanlarındaki eşgal tanımıyla da örtüştüğünün anlaşılması karşısında; mahkemenin, sanığın kendini suçtan kurtarmaya yönelik savunmalarına itibar etmeyerek, yakınanın ilk beyanları, eşgal tarifi ve görüntü kayıtlarına üstünlük sağlayarak sanığın hükümlülüğüne karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hüküm fıkralarından çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.3.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.