2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7770 Karar No: 2016/8466
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/7770 Esas 2016/8466 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/7770 E. , 2016/8466 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası ve fer"ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1 -Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de; mahkeme gerekçesinde kabul edilen ve kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşen kusur durumuna göre davacı-karşı davalı kadın ağır kusurludur. Tarafların her ikisinin de boşanma isteğiyle dava açmasına göre, erkeğin kadının boşanma davasına itiraz etmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı ve bu nedenle kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, gerekçenin kusur yönünden açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiş, davalı-karşı davacı erkeğin bu yöne ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakası verilemez. (TMK 175 m.) Açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykıdır. 3- Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Durum böyleyken davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (TMK m. 174/l.-2) 4- Hüküm altına alınan ziynet eşyalarının aynen iadesine bu mümkün olmadığı takdirde bedellerinin ödenmesine karar veridliği halde değerleri ayrı ayrı gösterilmemiştir.
.../..
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyunadırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2016 (Salı)