11. Hukuk Dairesi 2020/1666 E. , 2021/956 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/07/2018 tarih ve 2017/311 E. - 2018/309 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 07/02/2020 tarih ve 2018/1968 E. - 2020/181 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2004 yılından bu yana "DEĞER YAYINCILIK" adı altında yayıncılık sektöründe faaliyet gösterdiğini ve 2015 yılında mevcut unvanı altında ticari faaliyetine devam ettiğini, davalı şahsa ait "AAD ADIM ADIM DEĞERLER YAYINLARI VE KİTAPLARI" ibareli 2015/85702 sayılı marka ile müvekkiline ait “DEĞER YAYINLARI” esas ibareli 2011/83524, 2011/13559 ve 2004/04446 sayılı markaların ayırt edilmeyecek derecede benzer olduğunu ve aynı sınıfları kapsadığını, davalı ... başvurusunun kötü niyetli olduğunu ve eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu, anılan nedenlerle marka başvurusuna yapılan itirazın YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 2017-M-5492 sayılı kararının iptalini, başvuru markasının tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; markalar arasında ayniyet veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunmadığını, davaya konu markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, markaların kullanılacağı ürünlerin birbirinden farklı olduğunu, kötü niyet iddiasının yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının "AAD ADIM ADIM DEĞERLER YAYINLARI VE KİTAPLARI" ibareli başvuru markasıyla davacının "DEĞER YAYINLARI+Şekil" ibareli tescilli markaları arasında başvuru kapsamındaki tüm hizmetler yönünden görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunduğu, davalı başvurusundaki vurgunun "DEĞERLER YAYINLARI VE KİTAPLARI" ibaresinde olması nedeniyle davacı markalarındaki "DEĞER YAYINLARI" vurgusu ile büyük oranda benzerlik oluşturduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin aradaki farklılığı algılayamayacağı, hedef tüketici kitlesi açısından her iki taraf markasının aynı işletmeye ait markalar ya da idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme markaları olarak algılanabileceği, bu açılardan taraf markaları arasında 41. sınıftaki hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1b maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu gerekçesiyle YİDK"nın 2017-M-5492 sayılı kararının iptaline ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalılar vekillerinin istinaf başvurularının, markalar arasında sınıfsal benzerliğin bulunduğu ancak ibareler arasında benzerliğin bulunmadığı, davalı şahsın başvurusundaki "AAD" ibareli kısaltma "ADIM ADIM DEĞER " kelimelerinin ilk harflerinden teşekkül ettirildiği, ayrıca "KİTAPLARI" ibaresine de yer verildiği, "DEĞER YAYINLARI" ibaresinin ön plana çıkarılmayıp bu kelimeye özel bir vurgu yapılmadığı, davalı başvurusunun yeşil renkle ve küçük harflerle yazılı olmasının, eklenen kısaltmalar ve kelimeler ile davacının tescilli markalarından uzaklaştığı ve farklılık sağladığı, hedef tüketici kitlesinin aradaki farklılığı algılayabileceği gerekçesiyle kabulüne, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.