19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2732 Karar No: 2019/4397 Karar Tarihi: 18.09.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2732 Esas 2019/4397 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ve davalılar arasında yer alan davada, Dairemizin 2017/4556 esas ve 2018/1824 karar ve 04/04/2018 tarihli bozma ilamı üzerine davacı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuş, dosya incelendiğinde yargılama sürecinin hatalı olduğu tespit edilmiştir. Asıl davada davacı tarafından yüklenilen edimlerin yerine getirilip getirilmediği ve bononun teminat amacıyla verilip verilmediği hususlarının ayrıca araştırılması gereklidir. Birleşen davada ise dava şartı olan derdestlik yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, ancak kararın yanlış verildiği belirtilmiştir. Bu nedenle Dairemizin kararı değiştirilerek, asıl davada taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun karar verilmesi, birleşen davada ise davanın dava şartı yokluğundan suçlu olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak ise, HMK’nun 114/1-115/2 maddeleri hatırlatılmıştır.
19. Hukuk Dairesi 2018/2732 E. , 2019/4397 K.
"İçtihat Metni"
Davacı-birleşen davacı ... vek. Av. ... ile asıl davalı -birleşen davalı ... ve birleşen davalılar 1-... 2- ... vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 2016/332 esas ve 2017/226 karar sayılı ve 24/05/2017 tarihli hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 2017/4556 esas ve 2018/1824 karar ve 04/04/2018 tarihli ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
1-Asıl davada davalılar vekili tarafından verilen 04/05/2009 tarihli dilekçenin 2. sayfasının 6 nolu bendinde “...davacı 300.000 YTL tutarındaki adi senedin 12.03.2007 tarihli sözleşmenin 8. maddesi gereği düzenlendiğini ifade etmektedir. Bu sözleşme gereğince, sözleşme şartlarına uymayanların ödeyeceği bedel 300.000 YTL olarak öngörülmüştür. Davacının anlaşmanın 2 ve 6. maddesini ihlal etmiş olduğu sabit olduğundan dava konusu adi senedi ödemek zorundadır....” hususu beyan edilmiş bu beyan karsısında davaya konu bononun taraflar arasında tanzim edilen 12.03.2007 tarihli sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen şekilde anlaşmanın tazminat bedeli karşılığı verildiği yani dava konusu bononun teminat amacıyla verildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece taraflar arasındaki 12.03.2007 tarihli sözleşme hükümleri gereğince davacı tarafından yüklenilen edimlerin yerine getirilip getirilmediği halen bononun teminat fonksiyonun devam edip etmediğinin araştırılması gerekir. Mahkemece bu hususun ayrıca açılacak bir davada değerlendirilmesi yönündeki kabulü doğru değildir. Bu nedenle mahkemenin gerekçesi doğru görülmemiştir. 2-Birleşen davada davalı olan ... hakkında asıl davada aynı hukuki sebeplerle davanın açıldığı anlaşılmış olup HMK ‘un 114/1-115/2 maddeleri uyarınca derdestlik dava şartının mahkemece re"sen dikkate alınarak davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken bu davalı hakkındaki davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece verilen kararın yukarıda belirtilen 1 ve 2 nolu bentlerde gösterilen şekilde bozulması gerekirken yazılı şekilde bozulması doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2017/4556 esas, 2018/1824 karar sayılı ve 04.04.2018 tarihli kararının 1. ve 2. nolu bendleri kaldırılarak kararın yukarıda belirtilen şekilde değişik gerekçelerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2017/4556 esas ve 2018/1824 karar ve 04/04/2018 tarihli Sayılı bozma ilamının (1) ve (2) nolu bentlerinin kaldırılmasına (3) nolu bendin aynen bırakılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıdaki (1) ve (2) nolu bentlerde belirtilen değişik gerekçe ile BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.