3. Ceza Dairesi 2015/22972 E. , 2016/2406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanık ile suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında mağdur ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Soruşturma aşamasındaki savunmasında, mağdur ... ile olaydan bir ay önce ya da başka bir zamanda tartışma yaşamadıklarını ve aralarında herhangi bir husumet olmadığını belirten, aşamalarda da üzerine atılı suçu kabul etmeyen sanık ... hakkında TCK"nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin tartışılmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Mağdur ..."in soruşturmadaki beyanında, önce sanık ..."nın burnuna vurduğunu, daha sonra diğerlerinin de kendisine vurduklarını söylemesine karşılık, kovuşturmadaki beyanında, arabanın kapısına yaklaştığında sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."in kendisine arkadan vurduklarını belirterek çelişkili ifadelerde bulunmasına rağmen, mağdurun soruşturma ile kovuşturma aşamasındaki beyanları arasındaki çelişkinin giderilmemesi,
b) Sanık ..."nın aşamalardaki savunmalarında üzerine atılı suçu kabul etmemesi, suça sürüklenen çocuk ..."in kovuşturmadaki savunmasında, yumrukla birkaç kez mağdurun yüzüne doğru vurup kaçtığını, tek olduğunu ve yanında başka kimse olmadığını belirtmesi karşısında, mağdurun aşamalardaki çelişkili beyanları da dikkate alınarak, sanık ..."nın suça ne suratle iştirak ettiği kararda tartışılmadan, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
c) Sanığa verilen adli para cezasının, TCK"nin 52/4. maddesi gereğince taksitle ödenmesine hükmedilirken uygulanan kanun maddesinin kararda gösterilmemesi suretiyle CMK"nin 232/6 maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 Sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA,
2) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) 18 yaşını bitirmiş olan suça sürüklenen çocuk ..."in savunmasının alındığı 24.01.2013 tarihli duruşmanın kapalı yapılması suretiyle CMK"nin 182. maddesine aykırı davranılması,
b) Mağdur ..."in soruşturmadaki beyanında, önce sanık ..."nın burnuna vurduğunu, sonra diğerlerinin de kendisine vurduklarını söylemesine karşılık, kovuşturmadaki beyanında, arabanın kapısına yaklaştığında sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."in kendisine arkadan vurduklarını belirterek çelişkili ifadelerde bulunmasına rağmen mağdurun soruşturma ile kovuşturma aşamasındaki beyanları arasındaki çelişkinin giderilmemesi,
c) Suça sürüklenen çocuğun soruşturmaki savunmasında, alkollü olan mağdurun başkalarıyla kavga ettiğini görmesi üzerine kavgayı ayırmak için araya girdiğinde, mağdurun kendisine küfürlü sözler söylemesi üzerine mağdurun karın kısmına vurduğunu, kovuşturma aşamasındaki savunmasında ise, olaydan önce mağdurun kahvesinde çalıştığını, ancak parasını alamadığını, olay günü karşılaştığı mağdurdan parasını istediğini, ancak mağdurun kendisine küfür etmesi üzerine mağdurun hem karnına, hem de yüzüne vurduğunu belirtmesi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
d) Sanık ve suça sürüklenen çocuğa verilen adli para cezasının, TCK"nin 52/4. maddesi gereğince taksitle ödenmesine hükmedilirken uygulanan kanun maddesinin kararda gösterilmemesi suretiyle CMK"nin 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 Sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.