23. Hukuk Dairesi 2014/6428 E. , 2014/8405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2014
NUMARASI : 2013/278-2014/219
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken yönetim kurulunun 15.06.2011 tarihli kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, fakat müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin ortaklık payının tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL"nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; davacının, davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.06.2011 tarihli kararı ile ihraç edildiği, fakat davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı, yapılan keşif sonucu davalının malvarlığı değerinin belirlendiği ve bu değerden davacıya düşen miktarın 3.601,02 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile bu miktarın 15.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, çıkma payı alacağı istemine ilişkindir. Ayrılan üyenin kooperatifin varlığı üzerindeki haklarını düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 17/1. maddesi gereğince, kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidattan ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan genel giderlere ilişkin masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesini talep hakkını haiz olup, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hakkı talep edebilecektir. Bu düzenlemeye uyulması gerektiği gibi, aksine uygulamanın, diğer ortakların aleyhine olacağı da kuşkusuzdur. Çıkma payı hesaplanması sırasında, genel giderlere katılmamasının, davacının nedensiz zenginleşmesine yol açacağı da ortadadır.
Buna göre, mahkemece, tüm kooperatif malvarlığını oluşturan aktif ve pasif unsurlar göz önüne alınarak, tasfiye payı niteliğinde bir hesaplama yapılarak davacıya kooperatif öz varlığından pay verilmesi sonucunu doğuracak şekilde davalının sorumluluğu yoluna gidilmesi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşmesi hükümlerine aykırıdır. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişiden açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.