3. Hukuk Dairesi 2016/19854 E. , 2017/8818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; eşlerin boşandığını, 2005 ve 2008 doğumlu çocukların velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuklar için 100 er TL iştirak nafakası, davacı için 100 TL yoksulluk nafakası verildiğini belirterek iştirak nafakasının çocuklar için 400 er TL ye, yoksulluk nafakasının da 400 TL ye yükseltilmesini istemiştir.
Davalı; mahkemenin verdiği nafakadan daha fazla ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece yoksulluk nafakasının 150.TL ye, iştirak nafakasının 175"er TL ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı vekilinin iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarına incelenmesinde,
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1.maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın, 328.maddesi hükmü gereğince; Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1.maddesi)
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)
TMK."nun 331.maddesine göre; Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
Tüm bu maddeler doğrultusunda, mahkemece, iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.
./..
Somut olayda; davalı babanın sosyal ve ekonomik araştırma tutanağında işinin tespit edilemediği, annesi ile yaşadığı, ilkokul mezunu olduğu, SGK kaydına göre nakliye firmasında çalıştığına dair kayıt çıktığı, davacı annenin ise ev hanımı olduğu, anne babası ile birlikte yaşadığı, akciğer hastası olduğu, müşterek çocukların 1. ve 4. sınıf öğrencisi olduğu, iştirak nafakasının daha önce artırılmadığı, eldeki davanın 18.09.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, davalının Acıbadem özel sağlık sigortası ile sigortalı olduğunu, ticaret odasından aylık 2.500 TL maaş aldığının tespit ettiklerini iddia etmiştir. Mahkemece davacının bu iddiaları karşısında yeniden sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılması, davalının işinin ve gelirinin, gayrimenkul ve araç kaydı olup olmadığının tespit edilmesi, mevduat hesaplarının istenmesi ve davalının gerçekte sahip olduğu sosyal ve ekonomik durumunun tespit edilmesi gerekmektedir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü davalı babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, uygun miktarda artırım yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.