Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2006/6417 Esas 2010/3342 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2006/6417
Karar No: 2010/3342
Karar Tarihi: 05.05.2010

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2006/6417 Esas 2010/3342 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık İsmail'in rüşvet vermek suçundan yapılan yargılaması sonucunda ceza aldığı belirtilmektedir. Ancak, suçun teşebbüs olmadığı ve lehe kanunun saptanmadığı gerekçesiyle hükmün bozulduğu ifade edilmektedir. Sanığın polis memurlarına rüşvet vermeye teşebbüs ettiği ve polis memurlarınca paranın zaptedildiği belirtilmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 S. Türk Ceza Kanunu [Madde 252]: Rüşvet teklif veya vaat etmek suçunu düzenler.
- 5237 S. Türk Ceza Kanunu [Madde 35]: Başka bir kanundaki hükümlerde aksine bir hüküm olmadıkça, lehe kanunun uygulanması gerektiğini belirtir.
- 5237 S. Türk Ceza Kanunu [Madde 7]: Suçların cezalandırılmasında kanunilik ilkesinin geçerli olduğunu belirtir.
- 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 213]: Nitelikli rüşvet verme suçunu düzenler.
5. Ceza Dairesi 2006/6417 E., 2010/3342 K.

5. Ceza Dairesi 2006/6417 E., 2010/3342 K.

  • LEHE KANUN UYGULAMASI
  • RÜŞVET TEKLİF ETMEK
  • RÜŞVET VERMEK
  • TEŞEBBÜS
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 252 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 35 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 7 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 213 ]
  • "İçtihat Metni"

    Rüşvet vermek suçundan sanık İsmail"in yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, (Ünye Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen 22.09.2005 gün ve 2005/233 Esas, 2005/335 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

    Ancak;

    765 sayılı TCK"nın nitelikli rüşvet verme suçunu düzenleyen 213/1. maddesi hükmüne göre rüşvet vaat veya teklif okunmasıyla birlikte suçun tamamlandığı, neticesi harekete bitişik suç olduğundan teşebbüse elverişli bulunmadığı, önerinin memur tarafından kabul edilmemesinin suçun oluşumuna engel teşkil etmediği, buna karşılık 5237 sayılı Yasa"nın 252/1. maddesi rüşvet teklif veya vaat etmeyi suç olmaktan çıkarmamakla birlikte, rüşvet konusunda anlaşmaya varmayı veya vermeyi suçun tamamlanması için gerekli saydığından önceki yasadan farklı olarak bu suça teşebbüsün olanaklı hale getirildiği, dosyadaki somut olaya gelince, sanığın polis memuru olan tutanak tanıklarına kendisini bırakmaları karşılığında rüşvet vermek istediği, bunun üzerine polis memurlarınca 05.12.2001 tarihli tutanak tutularak paranın zaptedildiği ve anlaşmanın sağlanmadığı, eylemin rüşvet vermeye teşebbüs suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nın 35. maddesi de uygulanarak lehe olan yasanın saptanması gerektiğinin gözetilmemesi,

    Kabule göre de;

    5252 sayılı Yasa"nın 6. maddesi hükmüne aykırı olarak sanığa tayin edilen ağır hapis cezasının hapis cezasına dönüştürülmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 05.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.