Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/5504 Esas 2010/6627 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5504
Karar No: 2010/6627
Karar Tarihi: 07.06.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/5504 Esas 2010/6627 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/5504 E.  ,  2010/6627 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava konusu ... mahallesi 82 ada 15 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında “...” olan isminin, “...” olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne Karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemiyle Hazine hasım gösterilerek açılmıştır.
    Tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir.
    Hazine vekili, 4353 sayılı Kanunun 18. maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla idareyi temsil eder. Bu nedenle “Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığında, davanın husumet yokluğundan reddi yerine dava dilekçesinin doğru hasım olan “Tapu Sicil Müdürlüğüne” tebliğinin sağlanması ve bundan sonra davaya devamla bir hüküm kurulması gerekir.
    Somut olayda, “Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığı görülmüştür. Dava dilekçesi tapu sicil müdürlüğüne tebliğ edilmeksizin yargılamaya devamla hüküm kurulması doğru görülmediğinden yukarıda değinildiği şekilde dava dilekçesinin yöntemine uygun şekilde tebliği sağlandıktan sonra yargılamaya devamla bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 07.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.