20. Hukuk Dairesi 2015/2541 E. , 2016/4270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili, 25/09/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile,...ilçesi, 556 sayılı parselden ifraz edilen 4992, 4993, 4994, 4995, 4996, 4997, 4998, 4999, 5000, 5001, 5002, 5003, 5004, 5005, 5006, 5007 ve 5008 parsel sayılı taşınmazların, Orman Yönetimi tarafından açılan ve kesinleşen.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/07/2008 gün ve 2006/151 E. - 2008/232 K. sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10000.-TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 05/11/2014 tarihli dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 40000.-TL manevi, 1224882.-TL maddi tazminat istemi olarak ıslah etmiş, arttırılan bedele ıslah tarihinden itibaren faiz yükletilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 4992 sayılı parsel için 71.071,56.-TL, 4993 sayılı parsel için 60.466,32.-TL, 4994 parsel için 66.837,96.-TL, 4995 sayılı parsel için 67.649,40.-TL , 4996 sayılı parsel için 57.682,80.-TL, 4997 sayılı parsel için 57.629,88.-TL, 4998 sayılı parsel için 57.647,52.-TL, 4999 sayılı parsel için 57.612,24.-TL, 5000 sayılı parsel için 57.612,24.-TL, 5001 sayılı parsel için 69.237,00.-.TL, 5002 sayılı parsel için 240.168,60.-TL, 5003 sayılı parsel için 62.710,20.-TL, 5004 sayılı parsel için 58.212,00.-TL, 5005 sayılı parsel için 57.876,84.-TL, 5006 sayılı parsel için 57.576,96.-TL, 5007 sayılı parsel için 57.224,16.-TL ve 5008 sayılı parsel için de, 67.667,04.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 23/08/1991 tarihinde ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması ile 1957 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların arsa niteliğinde olduğu kabul edilmek ve emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden ve bu değere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de, karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir.
4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle, değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, faize de bu tarihten itibaren hükmedileceği, ıslah suretiyle arttırılan miktara ise -somut olayda olduğu gibi, ıslah dilekçesinde, ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talep edildiği takdirde- ıslah tarihinin esas alınacağı kabul edilmektedir.
Ayrıca, taşınmazlar 1990 yılı itibarıyla imar planı içinde ise de; tapu kayıtlarının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verilmesi nedeniyle, imar planı kapsamından çıkarıldığı ve belediye başkanlığından gelen yazıya göre, meskun mahalde bulunmadığı, belediye hizmetlerinden de faydalanmadığı halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tarla olarak değil; arsa olduğu kabul edilerek değer belirlenmiş, üstelik emsal kabul edilen imar parseli niteliğindeki taşınmaza göre % 180 oranında daha değerli kabul edilmiştir.
O halde mahkemece, taşınmazların tarla olduğu kabul edilerek, gelir esası metoduna göre iptal kararının kesinleştiği tarih olan 13/04/2009 tarihi itibarıyla değer tespit edilmesi, başlangıçta dava açılırken belirtilen değere dava tarihinden; kalan kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/04/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.